tag:blogger.com,1999:blog-35982507568555750022024-03-06T10:05:07.092+03:00BBSBaşka Birinin Sorunufatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.comBlogger159125tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-49055494443057558872012-02-21T23:08:00.001+02:002012-02-21T23:46:53.424+02:00Leyla ile Mecnun : Dizi Diyip Geçmeyin !<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-nG2Gvavke6M/T0QFLme4lbI/AAAAAAAAAcg/ROMkYlGyAvo/s1600/leyla-ile-mecnun+(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://4.bp.blogspot.com/-nG2Gvavke6M/T0QFLme4lbI/AAAAAAAAAcg/ROMkYlGyAvo/s320/leyla-ile-mecnun+(1).jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Bir şeyi çok sevdiğinizde, onu herkese anlatasınız gelir ya, size topu topu bir aydır izlediğim ve yeni bölümlerine daha dün yetiştiğim <b>Leyla ile Mecnun</b>'dan bahsetmek istiyorum o yüzden. Yalnız yazının bayağı ağır spoiler'lar içereceğinden eminim, o yüzden izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz :)<br />
<br />
Konusundan çok kısaca bahsedecek olursam, aynı gün aynı hastanede dünyaya gelen biri kız, diğeri erkek iki bebek, hastanedeki yatak yetersizliğinden dolayı aynı yatağa yatırılır ve 25 yıl sonra...<b><span style="color: #3d85c6;"> olaylar olaylar </span></b>! Aslında, '<i>bu diziyi güzel yapan ne?</i>' diye sorsanız, konusu, en başta sayacağım şeyler arasında değildir. Gerçi '<i>bu dizinin konusu ne?</i>' diye sorsanız, ona verecek cevap bulamayabilirim :) size asıl söyleyeceğim, bu dizinin çok samimi olduğu ama ben hala anlamıyorum, bu kadar absürd, hatta zaman zaman fantastik<b><span style="color: #3d85c6;"> </span></b>olan bir dizi, nasıl bu kadar hayatın içinden olmayı başarabiliyor? Yani, her zaman taksisini yokuştan vurdurmak durumunda kalan <b>İskender</b>'i, uzay mekiğini Jüpiter'e kadar vurdururken gördüğümde bile '<i>yok artık ! abarttılar</i>' diyemiyorum.<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-9lephgbRa_0/T0QD6MYd7dI/AAAAAAAAAcY/1OO2JyivD6Y/s1600/page.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-9lephgbRa_0/T0QD6MYd7dI/AAAAAAAAAcY/1OO2JyivD6Y/s320/page.jpg" width="320" /></a>Bir de <b>İsmail abi</b> var ya, ondan, herkes gibi, ben de hayatıma bir tane istiyorum. Senaristinin -<i>yoksa yönetmeninin miydi acaba?</i>- dediği gibi, hepsi çocuk gerçekten, ama bence en çocuk <b>İsmail abi</b>. O yüzden en çok onun üzülmesi insanın içine oturuyor. O yüzden en çok o bekliyor umutla. Ve tabi ki, 'o gemi bir gün gelecek' ! Haa ! <b>Şekerpare </b>de gelir umarım, hazır konu gelmekten açılmışken :) bir de öyle oynuyor ki bu insanlar, sanki Kireçburnu'na gitsem, gerçekten <b>Erdal bakkal</b>ı ödediği TRT payına sinirlenirken, <b>Kaan</b>'ı komik videolara gülerken, <b>dedeler</b>i yatak savaşı yaparken, <b>Metin amca</b>yla <b>Sevim teyze</b>yi önce planking yaparken, arkasından Yedikule Zindanları'nda kendi krallıklarını kurarken, <b>Yavuz</b>'u bir plan için bir şeyler çizerken, <b>Sedef</b>'i 'kotalı internet!' diye küfrederken, <b>Şirin</b>'i de yine salak salak trip atarken bulcam. <b><span style="color: #3d85c6;">Piii</span></b> ! Hiç çekemiyorum o kızı.<br />
<br />
Hıı ! Bir de gidenler vardı. Ben Leyla'yı seviyor olmama rağmen, yokluğunun pek hissedilmediğini düşünüyorum. Hatta aynı düşüncem, Pakize, Zeynep ve Arda için de geçerli. Tabii, bu benim yeniliğe açık kişiliğimden de kaynaklanıyor olabilir. Her neyse, sonuç olarak, dizi hala inanılamayacak kadar güzel bence :) daha önce bir dizi için böyle şeyler hissetmediğime eminim. Sonuç olarak, <b>şu ekipten herhangi birini yolda görmek ve deliler gibi teşekkür etmek istiyorum<span style="color: #e06666;">. </span></b><br />
<br />
<b>O zaman pek eğlenceli bi videoyla gideyim >></b><span style="color: orange;"> <b><a href="http://www.youtube.com/watch?v=pxZg5Yc6tHk" target="_blank"><span style="color: orange;">O Kıza Kadar !</span></a></b> </span><br />
<b>Aaa ! Bir de şu var >></b> <b><a href="http://www.youtube.com/watch?v=cZ-03Xo26yU" target="_blank"><span style="color: orange;">Cin Ali !</span></a></b><br />
<br />
p.s : O değil de, kaç sene oldu, hala yazıları sonlandıramıyorum.beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-63798374794113552322011-12-08T20:15:00.001+02:002011-12-08T22:51:33.207+02:00İyi Ki Bi Sağlık Raporu Alalım Dedik !Yepyeni bi yayına daha çok hoş geldiniz sevgili <b>BBS</b> okurları !<br />
<br />
Upuzuuun bi aradan sonra, buralara yeniden yazmak, biraz canlandırmak lazım artık.<br />
<br />
Bugün size, devlet hastanesinden nasıl heyet raporu aldığımı anlatacağım. Gerek olur da almak zorunda kalırsanız diye diyorum, <b style="color: #e06666;">ÖLDÜNÜZ!</b> Öyle böyle değil. Sabahın 7sinde kalktım, hazırlanıp bi koşu çıktım, marş marş <b>DEVLET HASTANESİ.</b> Aklınız varsa devlet hastanelerinden de uzak durun bence. Genel olarak hastaneler zaten kasvetli ve yorucu yerlerdir ama devlet hastaneleri.. <i>Sağlam giren de hasta çıkar. </i>Neyse ben tam 8'de heyet için hazırdım. Lakin benden başka hiçbişi hazır değildi. Gereken evrakları uzun bi kuyrukta bekledikten sonra ilk müracaat yerine verdim ve oradaki memur ablalar bana bi form verdiler. Dolaşmam gereken <b>6 TANECİK doktor </b>vardı. Erken gittiğim için daha pek kimseler yoktu, o yüzden hemen bütün doktorları dolaşıp hemşirelerine kaydımı yaptırdım. <i>Dahiliyeci teyze</i> yüzüme bile bakmadan elime bikaç sayfa test kağıdı tutuşturdu ve hiçbi açıklama yapmadan kapıyı işaret etti. Koskoca ve labirentten farksız hastanede nereye gideceğimi bilmeden çıktım dışarı. <i>Kan testi, akciğer röntgeni, elektrokardiyogram.. </i>Ne hoş şeyler dedim.<br />
<br />
Testleri yaptıracağım yerleri, <b>ilgisiz, umursamaz, vurdumduymaz</b> sağlık memurları, danışma ve hemşirelere sora sora tek tek buldum. İki tüp kanı bi hışım aldırıp, röntgende radyasyona maruz kaldıktan sonra EKG için soyundum, kremlendim. Kan sonuçlarımın bir buçukta çıkacağını söyledikleri için, tekrardan kurula inip gelen doktorlara tek tek imzalatayım dedim. Gittim gitmesine ama benim gibi bisürü kişi olduğundan her doktorda sıra beklemek zorunda kaldım. Hele genel cerrahi doktoru, canım genel cerrahi doktoru, koskoca koridorda onlarca kişiyi kuyrukta saatlerce beklettikten sonra teşrif etti odasına.. İmzalattık neyse onu da. Kala kala kan sonucum ve dahiliyeciye imzalattırmak kalmıştı. <b>Ya da ben öyle sanıyordum.</b><br />
<br />
Öğleyi oralarda takılarak geçirdikten sonra kan sonucumu alıp hemen aşağı indim, bi baktım ki dahiliyenin önü benim gibi sonucunu alıp gelen insanlarla dolu. <i>Yine mi ?!</i> diye ağlak bi şekilde yine sıra bekleyip dahiliyecinin de imzasını kaptım. Meğersem o imzalar yetmiyormuş. Röntgenim, EKG kağıdım, kan tahlil sonucum, fotoğrafım, barkodlar, imza kağıdı, makbuzlar ve dilekçenin birlikte zımbalanmış<b> tomar</b>ıyla sağlık kurul toplantı odasına girdim. Orada kağıtlarımın üstüne bişiler karalayan bi memur beni yeniden ilk müracaat yerine gönderdi. Gittim ki ne göreyim, <b>NE GÖREYİM?</b> Hiç kimse yok. Saat olmuş 2. Yapacakları şey sağlam raporu matbusu çıkarmak. İnatla bekledim. Orada çene çalıp oturan iki bayan memur, "<i>boşuna beklemeyin, yarın halledersiniz, matbuyu çıkaran arkadaş geç gelebilir</i>" falan gibi<b> bikbik</b> etti. Ama ben yine de bekledim. Bekleyenlerin bi çoğu pıt pıt kayboldu. Bekleyemediler, gittiler, "<i>yarın geliriz</i>" dediler. Onlar gitti, bizim esas memur geldi. Kendi kendime '<u><i>sabreden derviş timsaliyim</i></u>' dedim, gurur duydum kendimle bi. Sanki bi<b> <span style="color: #e06666;">BOK</span></b> olduğu var. <br />
<br />
O bi tomar kağıdımın üstüne iki adet de sağlam raporu zımbalandıktan sonra tekrar kurul odasına daldım. Verdikleri raporların üstünde de yine bi sürü imza yeri. <b style="color: #e06666;">LAN</b>, sabah hepsine tek tek imzalatmadık mı, ne bu? <b>NE BU HA?</b> Yine imza, hep imza. Tabi ben bütün işleri halledip imzalatayım diye bi yerlerimi yırtarken, bikaç doktor hemen kaçıvermiş. Kuruldan bi görevli dışarı çıkıp "<i>eksik imzaları yukarı katlardaki polikliniklere gidip herhangi bi doktora imzalatıver"</i> dedi. Görevliyle <b>bakıştık.</b> O içeri girdi. Ben de <i>dervişliği bırakıp</i> hastaneyi yakma planları yapmaya başladım ! Poliklinikleri de dolaşıp bulduğum doktorlardan rica minnet imzaları aldım. Bana bişi dememişlerdi ama kurula dönerken başhekimliği görünce oraya da bi uğrayıp kaşelettim de kağıdı. Ve kurula bi indim. <b>KİMSE YOK ! Gel de <span style="color: #e06666;">cinnet </span>geçirme !</b> Bi memur arkadaşa sorup evrak arşive gittik, orada tomar kağıdımın altındaki bütün herşeyi alıp, en üstteki tek parça sağlık raporunu bana verdiler. "<i>Bu kadar</i>" dediler. "<i>Gidebilirsiniz</i>". İçimde filizlenen çiçekleri tahmin edemezsiniz o an. <b>Resmen ruhuma bahar geldi.</b> Dışarı çıktım, bi yağmur havası.. Derin ve serin bi nefes çektim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6bA4ZWBzLRo4cj2wbdaGSW-fcbEV1ghozGzAvF9f9LFBi-qUeNlBfE6DYmxKrypy8kf_Lvk8hRv-7DjXsRMbkjQpGS4c-ST9W_jhTZLgqO-kG8cyAwuy2CyUboShLrwtYVcDAsaG7TiW4/s1600/weirdo.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6bA4ZWBzLRo4cj2wbdaGSW-fcbEV1ghozGzAvF9f9LFBi-qUeNlBfE6DYmxKrypy8kf_Lvk8hRv-7DjXsRMbkjQpGS4c-ST9W_jhTZLgqO-kG8cyAwuy2CyUboShLrwtYVcDAsaG7TiW4/s1600/weirdo.jpg" /></a></div>
<br />
<b>Eveeeet !</b> Şimdi size, devlet hastanesinden tam teşekküllü sağlık raporu, nam-ı diğer heyet raporu nasıl alınır anlatıyorum. Hastaneye gidilir, bi<b> torpil</b> bulunur. (<i>Bkz: Serviste çalışan <span style="color: #e06666;">canım teyzecim</span></i>) Hiç sıra beklemeden pat pat odalara girilir imzalar attırılır. Kanını teyze alır, EKG'ni de teyze çeker, röntgenci de onun arkadaşıdır zaten. Sonuçlar için beklemezsin, ilk senin sonucunu çıkarırlar. Öğle arasında teyzeyle çay içip çekirdek çintersin. Öğleden sonra da kuruldaki işleri halledip eve gidersin.<br />
<br />
<b>Sağlık Raporu Alırken Dikkat Edilecekler:</b><br />
* Özelden alınıyorsa bu zımbırtı, parası neyse verin ve özelden alın.<br />
* Bi adet vesikalık fotoğraf ve nüfus cüzdanınızın fotokopisini unutmayın. Evraklarınız eksiksiz gelin. Bikbik yapan sağlık memurları ile muhattap olmayın. Kafasını bile kaldırıp yüzünüze bakmayan hemşireleri de kafayı takmayın. Onların böcüğü ölmüş. (<i>bkz: böcük/ yaşam sevinci</i>)<br />
* Bütün imzaları attırdığınızdan emin olun.<br />
* En önemlisi <b>TORPİL BULUN.</b><br />
* Ve tabi ki, <b>sabırlı olun. :)</b><br />
<br />
Başaracaksınız.<br />
<br />
<br />fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-76437594154367655562011-07-11T17:34:00.000+03:002011-07-11T17:34:49.035+03:00Açık MektupImm. Şey, birkaç gündür fatoş'a ulaşamıyorum da. En son çare olarak, buraya yazmak geldi aklıma.<br />
<br />
"<i>My dear psychic, </i><br />
<i><br />
</i><br />
<i>Kendi kulaklarının gölgesiyle el yapan tavşan resmine tepki vermediğinde hemen harekete geçmeliydim aslında. Ama ne biliyim, bi "hı?" falan desen, bi "ebet." diye mesaj atsan falan rahatlarım. Hatta "merhaba beisa" desen bile havalara uçacak durumdayım, düşün artık. O nedenle, yazdığım bilimum yerden birinden cevap verirsen çok mutlu olurum ama seni de en fazla bi gün daha rahat bırakabilirim. Sonra yine gidip başka yerlere yazarım, kayıp ilanı falan veririm, zaten Behzat Ç. izlemeye başladım, iyice paranoyağım artık. :) </i><br />
<i><br />
</i><br />
<i>Özledim lan. </i><br />
<i><br />
</i><br />
<i>Sincerely yours,</i><br />
<i>beisa.</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><b>p.s</b>: Resmi aşağıya yapıştırıp cevabını bekliyorum.</i><br />
<i><br />
</i><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-PVUOLxC5DVg/ThsJBg00r9I/AAAAAAAAAZA/dUqRNhPWgIg/s1600/270745_10150251452107232_662352231_7317919_6113447_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><i><img border="0" height="252" src="http://3.bp.blogspot.com/-PVUOLxC5DVg/ThsJBg00r9I/AAAAAAAAAZA/dUqRNhPWgIg/s400/270745_10150251452107232_662352231_7317919_6113447_n.jpg" width="400" /></i></a></div><i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i><b>p.s - 2</b>: Ernest Vincent Wright'ın 'Gadsby' isimli, içinde hiçbir 'e' harfi bulunmayan, 50.000'den fazla kelimelik bir roman yazdığını biliyor muydun? Oysa e'ye ne gıcığı olabilir ki bi insanın, di mi? :p</i><br />
<i><br />
</i><br />
<i>Öperim."</i>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-18276882156992985072011-07-03T22:34:00.003+03:002011-07-03T22:49:17.038+03:00Bir Mezuniyet Töreni Sonrası..Ay biz yine kaybolmuşuz ortalardan. Bu hayat çok fena muhabbetine girmeden, hiçbi şey olmamış gibi devam edeyim bence.<br />
<br />
Bugün ODTÜ'de mezuniyet töreni vardı. Geçen sene, kendi mezuniyetimizde, her şey bir anda olup bitmiş, şahsen ben yaşadığımdan pek bir şey anlamamıştım. Bu sene de hazır birkaç arkadaşım mezun oluyorken, bir de gidip dışardan nasıl göründüğüne bakayım dedim ve anladım ki baya şenlikli gözüküyor. :) en şenlikli kısmıysa, staddaki geçişler tabi ki. Bütün bölümler sırayla, hazırladıkları farklı farklı pankartları tribünlerde oturan ailelerine göstererek, el sallayarak, yer yer çığlıklar atıp zıplayarak, şarkılar söyleyerek stadın etrafını dolaşıp yerlerine oturuyorlar. Ortaya da şöyle manzaralar çıkıyor :<br />
<br />
<b>Felsefe </b>- kardeşimle en beğendiğimiz oldu bu - <i>tabula rasa</i>. :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-K7d5jGCnhFg/ThC7owYOosI/AAAAAAAAAYA/Va2FV_lAzTU/s1600/DSC00705.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-K7d5jGCnhFg/ThC7owYOosI/AAAAAAAAAYA/Va2FV_lAzTU/s320/DSC00705.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><b><br />
</b><br />
<b>Mimarlık </b>- bu da içmimarlık okuyan kardeşimden oldukça aşina olduğumuz bi durumdu tabi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-En0VbbqUeHM/ThC7nAtkM3I/AAAAAAAAAX8/kh-w9nbey7I/s1600/DSC00696.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-En0VbbqUeHM/ThC7nAtkM3I/AAAAAAAAAX8/kh-w9nbey7I/s320/DSC00696.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<b><br />
</b><br />
<b>Makina Mühendisliği</b> - işte buna çok güldük, hala da gülüyoruz hatta. :p<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-7sbyZqVkN54/ThC7iIsCT-I/AAAAAAAAAX4/Tuho7eEDELU/s1600/DSC00692.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-7sbyZqVkN54/ThC7iIsCT-I/AAAAAAAAAX4/Tuho7eEDELU/s320/DSC00692.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b>Bilgisayar Mühendisliği </b>- bu da gönderme dolu pankartlarımızdan sadece bir tanesiydi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-toyP5O2PRhk/ThC7eNGC-xI/AAAAAAAAAX0/xXXVNgcvAh8/s1600/DSC00689.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-toyP5O2PRhk/ThC7eNGC-xI/AAAAAAAAAX0/xXXVNgcvAh8/s320/DSC00689.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b><br />
</b><br />
<b>Psikoloji </b>- bizimki daha güzeldi (:p) ama koymasam çatlardım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-_myYpmX4Q-M/ThC9skoxrcI/AAAAAAAAAYE/BsYOOCJ155g/s1600/DSC00700.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-_myYpmX4Q-M/ThC9skoxrcI/AAAAAAAAAYE/BsYOOCJ155g/s320/DSC00700.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Sonrası ise, uzun konuşmalar, alınan diplomalar eşliğinde eğlenceli fotoğraf çekilmeler. Yine de garip bi şekilde, kendi mezuniyetimden daha fazla duygulandığımı hissettim arkadaşlarımı izlerken. Her sene gitmeye karar verebilirim her an. Fotoğrafını çekecek kimseyi bulamazsam, sadece pankartları çekerim, nolacak sanki. :)<br />
<br />
<b>p.s : </b>Bizim <span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">(<i>2010 psikoloji bölümü mezunları</i>)</span> pankartımızı da çok merak ettiniz di mi? Söylemek lazım, pankartın boyanmasında fatoş'un da bol emeği geçmiştir. Neyse, fazla söze gerek yok, bu manidar şarkının devamını bilirsiniz zaten. :p :)<br />
<div><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-PKet6dJpItY/ThDCfSRLxZI/AAAAAAAAAYU/tsjzmewAv5s/s1600/psy+10+pankart.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-PKet6dJpItY/ThDCfSRLxZI/AAAAAAAAAYU/tsjzmewAv5s/s320/psy+10+pankart.jpg" width="320" /></a></div><div><br />
</div><div><br />
</div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-87732151925223456652011-05-17T16:52:00.000+03:002011-05-17T16:52:45.472+03:00BBS Ayın Sanatçısı - Kina GrannisBlogger'ın kapanması, bizim günlük telaşlarımız derken, kaç kişi kaçırdık kimbilir. Ben de tam şu an '<i>procrastination</i>'ın dibine vurmuşken, yani hiçbir şey çalışamaz ama yerine birsürü gereksiz şey yaparken, bir de <b>Mayıs Ayı Sanatçımız</b>ı seçeyim dedim. <b>Kina Grannis</b>'le stopmotion klipler ararken karşılaştım.<br />
<br />
<a href="http://www.youtube.com/watch?v=840NbiFF1zM"><b><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">Valentine isimli şarkısına çektiği klibi bi mutlaka izleyin, pek şeker!</span></b></a><br />
<br />
Sonra bu şarkının da içinde bulunduğu 2010 çıkışlı <b>Stairwells</b> albümünü dinledim. Böyle bi sakin, ders çalışırken, kitap veya gazete okurken dinlemelik bir albüm olmuş açıkçası. Şarkı sözleri genelde melankolik olsa da, bir yerlerinden umut da sızıyor sanki. Müziğinin de etkisi var tabi bunda. Kendisi piyano, keman, gitar ve birkaç enstrüman daha çalıyor, şarkıları yazıyor ve söylüyor. Şöyle de bir şey de var ki, 1985 doğumlu <b>Kina Grannis</b>, 4 yaşında peluş hayvanlarına şarkı söylerek başlamış kariyerine. Çünkü çok utangaç bir kızmış. :)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-iAtCq7z2CCE/TdJ86pVImhI/AAAAAAAAAWc/TpAKdGEdVig/s1600/Kina%252BGrannis%252BKinaGrannis%252Bpng.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="http://2.bp.blogspot.com/-iAtCq7z2CCE/TdJ86pVImhI/AAAAAAAAAWc/TpAKdGEdVig/s400/Kina%252BGrannis%252BKinaGrannis%252Bpng.png" width="400" /></a></div><br />
Bir de söylemezsem olmaz, kendisi de Sosyal Bilimler bölümünde ağırlıklı olarak Psikoloji eğitimi almış. Bunları duyunca, hayalgücüm yoldan çıkıyor resmen. :) Yine de, hiç fena olmazdı... Ne bileyim ! Siz en sevdiklerimden <b>Stars Falling Down</b>'u dinleyedurun, ben biraz hayal kurayım şu köşede...<br />
<br />
<object data="http://www.ceng.metu.edu.tr/~e1502186/player" height="24" id="audioplayer2" type="application/x-shockwave-flash" width="150"><param value="http://www.ceng.metu.edu.tr/~e1502186/player" name="movie" /><param value="playerID=2&bg=0xFBF9F4&leftbg=0xeeeeee&lefticon=0x666666&rightbg=0xcccccc&rightbghover=0x999999&righticon=0x666666&righticonhover=0xffffff&text=0x666666&slider=0x666666&track=0xFFFFFF&border=0x666666&loader=0x9FFFB8&soundFile=http://www.fileupyours.com/view/297301/09%20Stars%20Falling%20Down.mp3" name="FlashVars" /><param value="high" name="quality" /><param value="false" name="menu" /><param value="transparent" name="wmode" /></object>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-31937899226604820402011-05-13T23:34:00.001+03:002011-05-13T23:36:52.180+03:0013. CumaAslında bu güne inanmazdım. Hala inanmıyorum ama bence bi güç var! Yoksa blogger neden tam da bugün, gaza gelip bi günde yazdığım iki yazıyı birden silsin?! Öf! Aylarca yazmam sorun olmaz, bi gün heves ederim, güzel ve eğlenceli bişiler karalarım, o gün böyle yapar. Aslında <b>blogger</b>'daki teknik aksaklık haberini duyduğumda, hiç tedirgin bile olmamıştım. 11 Mayıs'tan itibaren yazılan yazıların silinmesi de neyin nesiydi ve blogger buna izin vermez, bizi mağdur durumda bırakmazdı.<br />
<div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/-h01JZmjrnyc/Tc2UsWGeZXI/AAAAAAAAAWY/mUA-gjWPEGo/s1600/8652102_IptKRByK_c.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://1.bp.blogspot.com/-h01JZmjrnyc/Tc2UsWGeZXI/AAAAAAAAAWY/mUA-gjWPEGo/s200/8652102_IptKRByK_c.jpg" width="200" /></a></div><div>Eğer bugün <b>13. Cuma</b> olmasaydı. </div></div><div><br />
</div><div><span class="Apple-style-span" style="color: #45818e;"><b>Bari bu size şans getirsin! :) </b></span></div><div><br />
</div><div>p.s : Ben hiç bulamadım bunlardan. Sağda soldaki fotoğraflarla yetiniyorum. Bir rivayete göre, <b>dört yapraklı yonca</b> olmazmış ama doğru değildir bu di mi? Siz buldunuz, di mi? :)<br />
<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: #e69138; font-size: large;">ŞOK ŞOK ŞOK :</span></b> Bu yazıyı gönderdiğimde fark ettim ki, 15 dakika içinde dün yazdığım yazılar geri gelmiş ! Bu yoncalar falan işe yarıyor sanırım. Ben dışarı çıkıyorum!! :p</div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-39083331756827427662011-05-12T18:35:00.000+03:002011-05-13T23:33:03.303+03:00Can Sıkıntısı Başa BelaBu arada, "<span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler</span>" listemdeki "<i>eski msn kayıtları okumak</i>" maddesinin altına, "<i>uzun zamandır ilgilenemediğin bloga ardarda iki yazı yazmak</i>" maddesini ekleyeceğimi belirterek başlıyorum.<br />
<br />
Şimdi anlatacağım olayı bizzat yaşamış olmamama rağmen, kendim oradaymışçasına benimsedim diyebilirim.<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-MCkkY_BHDMI/TcwFDC7WYaI/AAAAAAAAAWU/SRw2QtQRpMo/s1600/14960624_Bp8ubZYQ_c.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-MCkkY_BHDMI/TcwFDC7WYaI/AAAAAAAAAWU/SRw2QtQRpMo/s320/14960624_Bp8ubZYQ_c.jpg" width="212" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Yer</span></b>: Bir hastanenin çocuk psikiyatri bölümü.<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Zaman</span></b>: Bilmiyorum, uydurmayayım şimdi.<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Kişiler</span></b>: Birkaç psikolog, bir anne ve bir çocuk; yaşını bilmiyorum, cinsiyeti bence erkek. :p<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Olay</span></b>: Bir görüşme esnasında, çok fazla sıkılmaya başlayan çocuk, annesinin yanına gidip sürekli olarak "Anne, karnım ağrıyor.", "Anne, gidelim!", "Anne, başım dönüyor." gibi serzenişlerde bulunmaya başlamış. Bu esnada, anne çocuktan ayrı olarak özel görüşme için bir odaya alınmış ve biraz sonra, o odada bulunan arkadaşımın anlattığı üzere olaylar gelişmiş. Görüşmenin ortasında, kapı açılmış ve gerçekten çok sıkılan çocukcağız sormuş: "<b>Anne, ben nereye kusayım?</b>"<br />
<br />
Bu içten serzeniş, o kadar ağzıma dolandı ki, her an "canım sıkıldı" demeyi unutabilirim, haberiniz olsun. :p<br />
<br />
p.s : <b>10 Mayıs</b> - psikologlar günüydü. Günümüz kutlu olsun, mutlu olsun! :)beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-61486026137461257782011-05-12T18:07:00.000+03:002011-05-13T23:33:04.272+03:00İnternetime Dokunma!Her sene boyunca hevesle beklediğimiz <b><span class="Apple-style-span" style="color: #6aa84f;">Bahar Şenlikleri</span></b> başladı sonunda. Ancak hava çok bozdu. Bundan sonra bozmaz dedik... ee, tamam uzatmicam. <b>:) </b>Sonuç olarak, havanın oldukça soğuk ve zaman zaman da sağanak yağışlı olması nedeniyle evdeyim. Islanma riskini göze alamayacak kadar yaşlanmış hissediyorum kendimi ve geçen haftasonu taa İngiltere'den ve Mersin'den gelen arkadaşlarımla, ki biri <b>Hasra </b>biri de <b>Fatma </b>zaten, bol bol gezdiğim için, biraz da tembel... Zira şenliklerin gelmesi demek, finallerin de yaklaştığını gösterir bir bakıma. Gerçi az eğlenmedim günlerdir. Birkaç ay gecikmeli hediyelerim ve doğumgünü mektubum da cabası tabi. <b>Yirim ikisini de</b>! :)<br />
<div><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">Bu arada, şu an hava aydınlandı adeta!! </span><br />
<div><br />
<div>Neyse.. Ankara'nın yağmuru ve çamurunu bir kenara bırakıp bir hatırlatma yapalım, belki unutanlar vardır, belki de hiç bilmeyenler. <i>Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu</i> (BTK)'nın 22 Ağustos 2011'de yürürlüğe girecek filtreleme kararlarına ve bu yolla uygulanmaya devam edilecek sansürlere karşı, <b><span class="Apple-style-span" style="color: #6aa84f;">15 Mayıs</span></b>, saat <b><span class="Apple-style-span" style="color: #6aa84f;">14.00</span></b>'da, Türkiye'nin birçok yerinde eş zamanlı olarak yürüyüşler yapılacaktır. Etkinliği <b><a href="http://internetimedokunma.com/"><span class="Apple-style-span" style="color: lime;">şuradan</span></a></b> takip edebilir, toplanma alanlarını öğrenebilir ve internetin kullanım hakkı ve sansürler hakkında bazı bilgilere ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
</div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-VZuXZWPwKdo/Tcv8NJEzqjI/AAAAAAAAAWQ/LaFk6Gq2qD4/s1600/havadurumu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="204" src="http://2.bp.blogspot.com/-VZuXZWPwKdo/Tcv8NJEzqjI/AAAAAAAAAWQ/LaFk6Gq2qD4/s400/havadurumu.jpg" width="400" /></a></div><br />
</div><div></div><div>Hava durumundan bu kadar bahsetmişken, sizin için o tarihte pazar günü beklenen hava durumunu da araştırdım. :p <b>BBS</b>'yi tercih ettiğiniz teşekkür eder, iyi günler dileriz. :D </div></div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-33703424267140086152011-04-26T19:37:00.002+03:002011-04-26T22:56:44.399+03:00"Anne Sözü Değil, Jimi Hendrix Dinleyenlerin Dergisi"Evde durmanın bana yaramadığını, <b>Romantik Komedi</b> filmini izleyip ağlamaya başladıktan ve bunu Sinem Kobal ile Engin Altan Düzyatan'ın birlikte olmasıyla açıkladıktan sonra anladım. Bunu <b>fatoş</b>'a söylediğimde, tek bir gün evde durmayla bu hale gelmiş olduğumu iddia ettiğim için, biraz şımarıklık olduğunu düşündü gerçi. Neyse... Ben de bütün bunların üstüne, kendimi <b>StumbleUpon</b>'a verdim. :)<br />
<div><br />
</div><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/-1FM-HP0LAuM/Tbb0voQz9JI/AAAAAAAAAWM/zsGvFNp3tYw/s1600/18840_246193353359_245325743359_3140335_5761560_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-1FM-HP0LAuM/Tbb0voQz9JI/AAAAAAAAAWM/zsGvFNp3tYw/s1600/18840_246193353359_245325743359_3140335_5761560_n.jpg" /></a>Chrome kullanmama rağmen, hala Firefox'un bilgisayarımda kurulu olmasının nedeni olan bu sevimli butoncuk sayesinde bulduğum bi siteden bahsetcem şimdi, kısaca. <a href="http://www.solakkedi.com/"><b><span class="Apple-style-span" style="color: #e69138;">Solak Kedi</span></b></a> !! Genel anlamıyla, bir kültür - sanat sitesi diyebilirim aslında. Sitenin neden bu isme sahip olduğunu, biraz araştırdığımızda, -öyle zor oldu sanmayın- hemen baştaki "<b><a href="http://www.solakkedi.com/mutfak/00.html"><span class="Apple-style-span" style="color: #e69138;">Solak Kedi Nedir?</span></a></b>" linkinden görüyoruz ki, kediler gerçekten de solak olurmuş ve solaklar, bildiğimiz gibi, farklı düşünürlermiş. Ve bi şeylerin elde edilebilmesi için de farklı düşünmek, ezber bozmak önemliymiş. Ve bu nedenle, bu güzel sitenin bize öğütlediği, anne sözü değil, <b>Jimi Hendrix</b> dinlemek. :) </div><div><br />
</div><div>Tam burada Jimi Hendrix'ten bi şarkı dinlenmeli bence > <b><a href="http://fizy.com/#s/1d79cv">Angel</a></b>!</div><div><br />
</div><div>Tasarımının güzelliği dışında, aslında göründüğünden çok daha geniş bir <a href="http://www.solakkedi.com/arsiv.html"><b><span class="Apple-style-span" style="color: #e69138;">arşiv</span></b></a>i var Solak Kedi'nin. Hem yazınsal, hem görsel sanata yönelik oldukça ilgi çekici şeyler bulabilirsiniz. Şubat 2008'de yayın hayatına başlamış ve hala başarıyla devam ediyor gördüğüm kadarıyla. Siz de bi karıştırın bakalım!</div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-51422416543658274472011-04-22T21:08:00.001+03:002011-04-22T21:21:36.576+03:00Mola Bitti Yola Devam !Havaların bu şekilde dengesiz olmaması gerekiyordu. Nisan ayında, hatta ay bitmek üzereyken, her sabah <b>güneşli, ılık </b>ve <b>mis çiçek kokulu</b> bir güne uyanıyor olmalıydık. Buralardan da bu kadar uzak kalmamalıydık, kalamazdık. Lakin <i>her şey istediğimiz gibi olmuyordu</i> değil mi ? Son 22 yılımda adım gibi öğrendiğim şeylerin başında bu geliyordu <b>zira</b>. Ve bu bana son zamanlarda <b>zira</b> kelimesini ne kadar çok kullandığımı farkettirdi bi anda.<br />
<br />
Hayır, hiç de umutsuz değilim aslında. Zaman dediğimiz şeyle birlikte her şeyin yerli yerine oturacağını hissediyorum. Ama şimdi uzun, upuzuuuun molamızda, içtiğimiz <b>bolsütlü kahve</b>ler, <b>şekerli muhabbet</b>ler, <b>hararetli tartışma</b>larla, iç çekiş ve belki de biraz <b>(!) isyan</b>larla, <b>tatlı telaş</b>larla geçen olaylardan bir tutam karalayacağım buraya;<br />
<br />
<ul><li><b>fizy</b> açıldı. ;D o zaman bunu dinleyin devamını okurken; <b><a href="http://fizy.com/#s/2pqp3c">Haley Reinhart - Bennie and the Jets </a></b></li>
</ul><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKo7YNhEDkJreZ4mst-eP7_KNfX1YvQP9vzcjo0uQ5AVvD1zinkQBI0GQejdbC5e3cimfbt1cPYTO2E5maaAzjlCl65x-MVOsVUkiERkYrLqF76SCRQKRr0DGPVhqnqrfCd5Rb7ms79Y3M/s1600/cup+%2526+books.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKo7YNhEDkJreZ4mst-eP7_KNfX1YvQP9vzcjo0uQ5AVvD1zinkQBI0GQejdbC5e3cimfbt1cPYTO2E5maaAzjlCl65x-MVOsVUkiERkYrLqF76SCRQKRr0DGPVhqnqrfCd5Rb7ms79Y3M/s320/cup+%2526+books.jpg" width="240" /></a></div><ul><li><b>Beisa</b>'yla Blogspot'tan ümidimizi kesince birer adet <b>tumblr</b> hesabı alıverdik ve beş çaylarımızın büyük çoğunluğunda <b>BBS</b>'ye ihanet ettiğimiz hissi ile tumblr'da günümüzü gün ettik. Yok cidden, tumblr'ı pek sevemedik, alışamadık ya da tam alışmaya başlarken yine buralara döndük sanırım. :)</li>
</ul><br />
<ul><li>Yüksek lisans hayallerimle ve görüşülmesi çok zor olan nadide bölüm hocalarımdan referans alabilmek umuduyla <i>Odtü yolları</i>nı tuttum, hem de iki defa. Ama her şey planladığımın tam da tersi istikamette seyretti ve fiyaskolu Ankara ziyaretleri yapmış olarak eve döndüm.</li>
</ul>(<i><b>Edit Büdüt:</b></i> Fakat bugün itibariyle referanslarıma kavuşmuş bulunmaktayım, pek sayın hocalarım sağolsunlar. Yani neymiş? <i><u>Hemen ümidi kesmeyecekmişiz bir şeyden.</u></i>)<br />
<br />
<ul><li>Zamanımızın bir çoğunu da yeni <i>favori</i> dizimiz <b>'Glee' </b>izleyerek geçirdik. Her bölümden sonra şarkılar söyleyerek, tumblr'da glee ekibinden resimler paylaşarak eğlendik. Daha sonra başka bi yazımda Glee'ye tekrar döneceğiz.</li>
</ul><br />
<ul><li>Ve Beisa okulda <b>bi ton sunum</b> hazırlarken ben de '<i>son bi kere daha gireyim, belki daha yüksek alırım</i>' diyerekten <b>Ales</b> çalıştım.</li>
</ul>(<i><b>Edit Büdüt - 2: </b></i>Ösym sağolsun, kopya skandalları ile içimdeki binbir türlü ümidi solduruyor olsa da azmettim, yaptım, olacak.) <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDf2GKb8vak-ztNoD0y-naf1oEYPOkFgtgTtJBrB8j2VoJJYNdpUIrN-ugIkHTEQmBNmmEK6YfczjSu-QPRbLUGIUnOgFTIEC9Q7HyQGz9byD5zJ8iV_v9OGsWC6kURQGuWSRfJphtgqYD/s1600/shine.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDf2GKb8vak-ztNoD0y-naf1oEYPOkFgtgTtJBrB8j2VoJJYNdpUIrN-ugIkHTEQmBNmmEK6YfczjSu-QPRbLUGIUnOgFTIEC9Q7HyQGz9byD5zJ8iV_v9OGsWC6kURQGuWSRfJphtgqYD/s320/shine.jpg" width="320" /></a></div>Bu kadar şeyden sonra garip bi şekilde karamsarlığımdan ziyade iyimserliğim tavan yaptı. <i><b>'Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim'</b></i>* değil mi? (*<i>Goethe</i>)<br />
Yüzümüze bi gülümseme yapıştıralım o zaman, hadi bakalım. <br />
<br />
<div style="color: #f1c232;"><span style="font-size: large;"><b>Sevgiyle.. <i>:)</i></b></span></div><div style="color: #f1c232;"><span style="font-size: large;"><b><i> </i></b><b><br />
</b></span></div><br />
<br />
<i><b>Edit Büdüt - Final:</b></i> O kadar tumblr demişken, adreslerimizi de vereyim, belki ordan da takip etmek istersiniz.<br />
Bu <b>benim</b> >><b> <a href="http://iyigecelerkedisi.tumblr.com/">Life is Like a Grapefruit</a></b><br />
Bu da <b>Beisa'nın</b> >> <b><span style="font-size: small;"><a href="http://sonsanssususisesinde.tumblr.com/">I Don't Trust a Man With Curly Hair</a> </span></b><br />
<b><span style="font-size: small;"> </span></b><br />
<span style="font-size: small;">-Tamam bitti, dağılın. </span><b><span style="font-size: small;"><br />
</span></b>fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-16005559114211406732011-04-14T12:28:00.001+03:002011-04-14T12:29:31.756+03:00Mola<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB-aufvj23GQJvT7YHQLbKjE285ImAMUtwzFLXze3OxgnugKRZbWmv7l7ALLgX1c4AwakjsP_mGsAz7cSWCENfWsv9HF48ZTkSviAuFQ-u3LRDm_gzfy8Q-7Upd0PezjSmxzl1XUH6GPm6/s1600/___R_e_l_a_x____by_Nariscuss.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB-aufvj23GQJvT7YHQLbKjE285ImAMUtwzFLXze3OxgnugKRZbWmv7l7ALLgX1c4AwakjsP_mGsAz7cSWCENfWsv9HF48ZTkSviAuFQ-u3LRDm_gzfy8Q-7Upd0PezjSmxzl1XUH6GPm6/s320/___R_e_l_a_x____by_Nariscuss.jpg" width="212" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: large;">Biraz mola. </span></div>fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-70172969331386080432011-02-25T18:51:00.000+02:002011-02-25T18:51:30.093+02:00İyi ki doğmuş !!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEJiBI2ggOnBwRJdkhyDTY38EWTxnmjRbdlb89CfWKktKdIca3emW5rNPT2sfYarvl1lZZBNQKFCmezHntYYvQPW820h9cfogi0bBo_cYsTHekKmdt6QqGKBDDRfNyZPUI6p4JsSJ280K8/s1600/happy-birthday.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEJiBI2ggOnBwRJdkhyDTY38EWTxnmjRbdlb89CfWKktKdIca3emW5rNPT2sfYarvl1lZZBNQKFCmezHntYYvQPW820h9cfogi0bBo_cYsTHekKmdt6QqGKBDDRfNyZPUI6p4JsSJ280K8/s200/happy-birthday.jpg" width="158" /></a>Bir tek burası kaldı doğumgününü kutlamadığımız, o yüzden hemen bilgisayarın başına geçtim ve yazmaya başlıyorum. <br />
<br />
Bugün <b><span style="color: purple;">beisa~</span> nın doğumgünü</b>.. :)<br />
<br />
Uzakta olmamızdan dolayı, dileklerimi mesajla, msnden, twitter'dan, feysbuktan ilettikten sonra buraya söz bulmak zor oluyor. Ama bence bu resim yeterli olacaktır.<br />
<br />
<b>İyi ki doğmuş.. :) :*</b>fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-62886061059900674602011-02-16T22:29:00.000+02:002011-02-16T22:29:56.133+02:00Çizelim Çizdirelim :pTatilin son günü :( - okul açılana kadar her gün 1 yazı projemin sonuna gelmiş bulunmaktayız, düşe kalka da olsa. Yine de elimden geldiği kadarıyla devam ettirebilirim belki, çünkü son bir haftada "Bugün ne yazcam?" diye düşünmekten yaratıcılığım, pratik zekam falan gelişti gibime geliyor :p anne olmanın ilk adımı, onlar da "Bugün ne yemek yapsam?" diye başlıyorlar demek ki işe...<br />
<br />
Neyse.. Son akşamımda, <b>127 Hours</b>'ı izlemek için beklerken, ne beklediğimi siz de biliyorsunuz - illegal şeyleri yazdırmayın bana şimdi alenen, <a href="http://www.sketchswap.com/"><b>Sketch Swap</b></a> oynayım dedim azıcık. Siz bi tane çizim yapıyorsunuz, karşılığında başka birinin çizimini alıyorsunuz. Ben daha fazla 62'den tavşan yapmak istemediğim için, bugün bana çok uzaklardan gelen çok güsel bi kartın üstündeki kediciği çizmeye çalıştım :) Dalga geçmeyin diye kartın fotoğrafını koymuyorum :p ama kendi çizimim ve karşılığında aldığım çizim aşağıda.<br />
<br />
Kendimle ilgili bir yorum yapmak istemiyorum ama siz rahat olun :p ehe.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Af4c3INDQlU/TVwrqoA0YeI/AAAAAAAAAWE/YSH8VaBu61w/s1600/meow.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://3.bp.blogspot.com/-Af4c3INDQlU/TVwrqoA0YeI/AAAAAAAAAWE/YSH8VaBu61w/s400/meow.jpg" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-U55Qpb1YWjI/TVwrsdW4wmI/AAAAAAAAAWI/aiJShDgpqn8/s1600/fp.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="202" src="http://4.bp.blogspot.com/-U55Qpb1YWjI/TVwrsdW4wmI/AAAAAAAAAWI/aiJShDgpqn8/s400/fp.jpg" width="400" /></a></div><br />
Ay bu kadar şapşal bi çizim o-la-maz!! Bayıldım resmen :) harikasın FP! :pbeisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-74817479306850784022011-02-15T23:59:00.002+02:002011-02-16T18:33:09.338+02:00Ağaçlar, Kelebekler ...<a href="http://4.bp.blogspot.com/-guQQmP7zL2M/TVr2bk6tv5I/AAAAAAAAAWA/-TmfpAnLwRc/s1600/Nil%252BKaraibrahimgil.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-guQQmP7zL2M/TVr2bk6tv5I/AAAAAAAAAWA/-TmfpAnLwRc/s320/Nil%252BKaraibrahimgil.jpg" width="216" /></a>Küçükken, bir yılbaşı hediyesi olarak bana gelen <b>Nil Karaibrahimgil</b>'in ilk albümünü dinlediğim andan beri, onu hep bu kadar çok seveceğimi biliyordum. Zaten bu, onun hakkındaki ilk yazımız da değil. İnsan bu kadar yaratıcı olunca bahsedecek de çok şeyi oluyor tabi.<br />
<br />
<b>(bkz: <a href="http://baskabirininsorunu.blogspot.com/2010/04/krk.html">Kırık</a>)</b><br />
<b>(bkz: <a href="http://baskabirininsorunu.blogspot.com/2009/08/pipo.html">Pipo</a>)</b><br />
<br />
Şimdi de yepyeni kitabıyla karşımızda kendisi: <b>Nilin Kelebekleri</b>. <i>Hürriyet Gazetesi</i>'nin<b> Kelebek </b>ekinde yazdığı yazılardan oluşuyor bu kitap. Ama yazımıza konu olmasının sebebi bu değil, kitapla alakalı olarak kurduğu internet sitesi. Zaten <b><a href="http://www.nilkaraibrahimgil.com/">resmi sitesi</a></b>ne de ayrıca hayran olduğumu belirtmek istiyorum. <a href="http://www.nilinkelebekleri.com/"><b>Nilin Kelebekleri</b></a>'nde de, her yazıya ait bir ağaç bulunmakta ve bu ağaçlar yorum yapıldıkça büyümekte. Zaten ilk ağacın büyüklüğünü görünce, kendiniz de anlayacaksınız. Nil de, en büyük haline ulaşan her ağaç için bir fidan dikeceğini açıklamış :) - gerçi insanlar olayın anafikrinin kitaptaki yazıları okuyup yorumlamak olduğunu kavrayamamış gözüküyorlar yorumlarıyla :p ama yine aynı sonuca varıyor olmak bile güzel.<br />
<br />
Yaptığı şeylerle bana her zaman mutluluk veren, hayata daha olumlu bakmamı sağlayan bir insan Nil. Çok içimden geldi söylemek, <b>hep mutlu olsun</b> ! :)<br />
<br />
p.s : Yine son dakika, yine son dakika!!beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-24437632044760039072011-02-14T15:36:00.001+02:002011-02-14T15:55:19.915+02:0014 Şubat dedik bağrımıza bastık !<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxBqsvF3V3f4QtCQvyAstdhLreTgMtBR6f2vymomK3TP8DzMkc5dZm1DCJMPbSIsahpC43ymyLlC5fDetC-Wti2Pc5Gt1_1w4a1hUroKbLT9_a-cnbTwAfwBjG5_DcJduDTclxITbiWrnO/s1600/350px-14_subat_sevgililer_gunu.svg.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxBqsvF3V3f4QtCQvyAstdhLreTgMtBR6f2vymomK3TP8DzMkc5dZm1DCJMPbSIsahpC43ymyLlC5fDetC-Wti2Pc5Gt1_1w4a1hUroKbLT9_a-cnbTwAfwBjG5_DcJduDTclxITbiWrnO/s400/350px-14_subat_sevgililer_gunu.svg.png" width="400" /></a></div>Özellikle ticari anlamda büyük önem kazanmış bugünün anlam ve önemine uygun olarak yazmak istediğim yazı için oturdum araştırdım, acep bugünle ilgili <b>eksantrik inanışlar</b> var mı diye? Varmış.<br />
<br />
Misal, <b>sevgililer günü</b>nde radyoyu veya televizyonu açıp da duyduğumuz ilk isim evleneceğimiz kişinin ismi olurmuş. (Tabi erkekler için; duyulan ilk kadın ismi, kadınlar için; duyulan ilk erkek ismi)<br />
<br />
Sevgililer gününde <b>eldiven</b> bulursak, gerçek aşkımız şu andaki sevgilimiz değilmiş. Yalnız bu madde çok tehlikeli, ayrılık sebebi.<br />
<br />
Bir de İtalya'da sevgililer gününde büyük ziyafetler verilirmiş. Hani günü onurlandırmak adına. Kadınlar gün doğmadan uyanıp, pencereden bakmaya başlarlarmış çünkü dışarıdan geçen ilk erkeğin hayatlarının erkeği olduğuna ve 1 yıl içerisinde evleneceklerine inanırlarmış. Hala bu inanışlarına devam ediyorlar mı bilmem, gerçi başbaşa yenen bi yemektense büyük ziyafetleri tercih edebilirdim ben. Eğlence olsun maksat.<br />
<br />
Bazı ülkelerde ise (bilemiyorum artık neresiyse), genç kızlar sevgililer gününde sevgililerinden birer <b>kıyafet</b> alırlarmış, eğer o kıyafeti giyerlerse, evlenme teklifini kabul ettiği anlamına gelirmiş. Ne dersiniz? Bence bu en güzeli, zamane genç kızları <b>tek taş yüzük</b>ten aşağısını kabul etmiyor. Artık biraz daha mütevazi geleneklere ihtiyacımız yok mu? :)<br />
<br />
Eh, kimi ülkelerdeki inanışa göre ise, bir kadın sevgililer gününde gökyüzünde bi <b>ardıç kuşu</b> görürse denizciyle,<b> saka kuşu </b>görürse bi milyonerle, <b>serçe </b>görürse fakir bi adamla evlenirmiş ama serçe gören çok mutlu olurmuş. <b>Güvercin</b> göreninse huzurlu bi yuvası olurmuş.<br />
<br />
Son olarak, evlenmeyi düşünebileceğiniz 5-6 kişinin ismini aklımızdan geçirip, bi elimize elma alıp, elmanın sapından çevirirken isimleri söylersek, elmanın sapı hangi isimde koparsa, o kişi ile evleneceğini gösterirmiş.<br />
<br />
Ah ne komik. <b>Elma var mıydı evde acaba? :)</b><br />
<b> </b><br />
<b>Hayırlı Kandiller ! :)</b><br />
<br />
<b>Herkesin Sevgililer Günü Kutlu Mutlu Ola ! </b>fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-32380061408960268832011-02-13T13:21:00.000+02:002011-02-13T13:21:00.189+02:00O Kimdi??!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-7XDS4cGhCMQ/TVe-NnHdnSI/AAAAAAAAAV8/1ZLIthVcxiw/s1600/faceless.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-7XDS4cGhCMQ/TVe-NnHdnSI/AAAAAAAAAV8/1ZLIthVcxiw/s1600/faceless.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Sözümü tutup dün yazı yazamadım. Tabi fatoş' evde olsaydı, en azından o karalardı belki bi şeyler. Ama kader kısmet, şanssızlık, Murphy falan filan. Asıl size bahsetmek istediğim şey, sahip olduğuma emin olduğum <b>prosopagnozi</b>.<br />
<br />
Kısaca "yüzleri tanıyamama" diyebiliriz bu duruma. İleri durumlarında, kişi kendi yüzünü aynada bile tanıyamıyor. Çok şükür, benimki öyle değil. Sadece sokakta karşılaştığım "tanıdıklarımı" çıkaramıyorum bir türlü. Söz konusu kişilerle eşleştirdiğim ortamda değilsek, iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Mesela, dün teyzemlerle gittiğimiz alışveriş merkezinde karşılaştığımız kadın... Tabi ki de annemin arkadaşı sandım, ta ki kadın gittikten sonra annem "<i>Kimdi o?</i>" diye sorana kadar :p Annem, daha sonra, kardeşimle mezun olduğumuz lisede bi hoca olduğunu iddia etmeye başladı, ismini çıkaramasa da... Öyle olma ihtimali bile beni utandırdı. Gerçi o da bana adımla seslenmedi diye avutabilirim kendimi. Oysa okul numaramı bile söylemesini beklerdim :p<br />
<br />
Ama çok yüksek performans gösterdiğim zamanlar da oluyor, şaşırtıcı bir şekilde. Bir de hafıza sorunlarımdan bahsedip durmam, kendimi sürekli şikayet eden yaşlı teyzeler gibi hissettiriyor. <b>Öyle sanmayın</b>. Bilim adına yazıyorum ben bunları. Prosopagnozi de böyle bi şey, yaaa.. :)beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-76615894851529657782011-02-11T23:30:00.001+02:002011-02-12T09:38:04.887+02:00Biraz da Nostalji<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-yKT1M9ejhfw/TVWpgMGeQNI/AAAAAAAAAV4/yGen8x3Qd_k/s1600/back+to+the+future1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-yKT1M9ejhfw/TVWpgMGeQNI/AAAAAAAAAV4/yGen8x3Qd_k/s320/back+to+the+future1.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><b>Back to the Future</b> üçlemesinin ilk iki filmini izledim biraz önce, biraz nostalji olsun diye. Üçüncüye başlamadan, biraz beynimi boşaltmaya ihtiyacım var. Zaman kırılması, geçmişten gelen mektuplar, geleceği değiştiren maç sonuçları derken beynim sulandı. O değil de, ikinci filmde "gelecek" olarak gittikleri tarihin 2015 olması ama ortada hala uçan arabalarımızın olmaması çok üzücü geldi bana. Onun yanında bir de "<i>uyku getiren alfa düzenleyici</i>"ler var, <b>Doktor Emmett Brown</b>'un <b>Jennifer</b>'ı bayıltmak için kullandığı. Böyle ışıklı mışıklı bi alet. Otostopçu'daki "<i>bakış açısı silahı</i>"yla birlikte, en sevdiğim hayal ürünü icatlar arasına girdi :)<br />
<br />
Ayrıca şu repliğe de ölürüm!<br />
<br />
<b>Marty McFly</b>: Nice shot Doc! You're not gonna believe this, we gotta go back to 1955. <br />
<b>Doc</b>: I don't believe it! <br />
<div><div><br />
</div><div>p.s : <b>Marty</b>'nin harikalar yarattığı uçan kaykaylardan da istiyorum!! - uçmakla ilgili nasıl bi fantezim varsa :p neyse, ben üçüncü filme geçeyim şimdi, rahatladım.</div></div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-3374842632150768522011-02-10T13:21:00.000+02:002011-02-10T13:21:58.939+02:0083. Oscar Ödülleri (2011) Adaylar !!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkSGyURC1MBEj8J4YbBOVWA-E879v2yGCMjKNTPd6a8oUoIkMnVQeBhOm5tR9vwSTJJjwT0Bfk3zinvZNAi9DajZcqSaTl7wGkK0bq8zSZrt9usXFsVqk7wKrwvJsrMymBHPA9_ubj6Vor/s1600/83oscarodulleri1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="114" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkSGyURC1MBEj8J4YbBOVWA-E879v2yGCMjKNTPd6a8oUoIkMnVQeBhOm5tR9vwSTJJjwT0Bfk3zinvZNAi9DajZcqSaTl7wGkK0bq8zSZrt9usXFsVqk7wKrwvJsrMymBHPA9_ubj6Vor/s320/83oscarodulleri1.jpg" width="320" /></a></div><div style="color: black;"><br />
</div><div style="color: black;">Amacım <b>beisa</b>'nın '<i><b>okul açılana kadar her gün bi yazı</b></i>'sına destek olmak değil kesinlikle. Önceden taslak olarak kaydettiğim ama boş bıraktığım postumu tamamlayayım dedim. Çünkü şimdi bahsedeceğim <b>83. Oscar Ödülleri </b>17 gün sonra verilecek ve ben de ödüller verilmeden yazmalıyım bu yazıyı. Yani adayları daha doğrusu. </div><div style="color: black;"><br />
</div><div style="color: black;">Ee herkesin bildiği üzere, sinema dünyasının en prestijli ödülü Oscar. Ve canla başla çalışan sinema dünyasının yönetmenleri, oyuncuları, filmleri vs. vs. herkesin hayali Oscar'dan kendilerine de bi parça düşsün :) Bu sene <b>27 Şubat'ta</b> 83.sü düzenlenecek olan Oscar ödüllerinin adayları ise baya önce açıklandı tabi, eminim başka yerlerde denk gelmişsinizdir. Benim yazım şimdilik hatırlatma olacak. </div><div style="color: black;"><br />
</div><div style="color: black;">Neyse hemen adaylara şöyle bir göz atalım ama misal biçok dalda adaylığı bulunan <b>Inception</b> filminin yönetmeni <b>Christopher</b> <b>Nolan</b>'ın '<i>en iyi yönetmen</i>' kategorisinde bulunmaması ne garip olmuş. <i>(beisa stayla) </i></div><div style="color: black;"><b><br />
</b></div><div style="color: black;"><b>İşte belli başlı <u>bazı </u>kategoriler ve adaylar:</b></div><div style="color: black;"><br />
</div><div style="color: black;"><strong>En İyi Film: </strong></div><ul style="color: black;"><li> The Social Network</li>
<li>Black Swan </li>
<li>The King Speech</li>
<li>The Fighter</li>
<li>Inception<strong></strong></li>
<li> The Kids are All Right</li>
<li>127 Hours</li>
<li>Toy Story 3<strong></strong></li>
<li> True Grit</li>
<li> Winter’s Bone</li>
</ul><div style="color: black;"><span class="msg"><span id="contextual"><b>En iyi Yönetmen: </b></span></span></div><ul style="color: black;"><li><span class="msg"><span id="contextual">Darren Aronofsky - Black Swan</span></span></li>
<li><span class="msg"><span id="contextual">Ethan Coen, Joel Coen - True Grit</span></span></li>
<li><span class="msg"><span id="contextual">David Fincher - The Social Network</span></span> </li>
<li>Tom Hooper - The King's Speech</li>
<li>David O. Russell - The Fighter</li>
</ul><div style="color: black;"><span class="msg"><span id="contextual"></span></span><strong>En İyi Erkek Oyuncu:</strong></div><ul style="color: black;"><li>Javier Bardem “Biutiful”</li>
<li> Jeff Bridges in – “True Grit”</li>
<li> Jesse Eisenberg – “The Social Network”</li>
<li> James Franco – “127 Hours”</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Kadın Oyuncu:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Annette Bening – “The Kids Are All Right”</li>
<li> Nicole Kidman – “Rabbit Hole”</li>
<li> Jennifer Lawrence – “Winter’s Bone”</li>
<li> Natalie Portman – “Black Swan”</li>
<li> Michelle Williams – “Blue Valentine”</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Animasyon:</strong></div><ul style="color: black;"><li> How to Train Your Dragon -Chris Sanders and Dean DeBlois -</li>
<li> The Illusionist – Sylvain Chomet</li>
<li> Toy Story 3 – Lee Unkrich</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Görüntü Yönetimi:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Black Swan – Matthew Libatique</li>
<li> Inception – Wally Pfister</li>
<li> The King’s Speech – Danny Cohen</li>
<li> The Social Network – Jeff Cronenweth</li>
<li> True Grit – Roger Deakins</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Orijinal Senaryo:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Another Year: Mike Leigh</li>
<li> The Fighter: Scott Silver, Paul Tamasy, Eric Johnson</li>
<li> Inception: Christopher Nolan</li>
<li> The Kids Are All Right: Lisa Cholodenko, Stuart Blumberg</li>
<li> The King’s Speech: David Seidler</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Uyarlama Senaryo:</strong></div><ul style="color: black;"><li> 127 Hours (2010): Danny Boyle, Simon Beaufoy</li>
<li> Toy Story 3 (2010): Michael Arndt, John Lasseter, Andrew Stanton, Lee Unkrich</li>
<li> True Grit (2010): Joel Coen, Ethan Coen</li>
<li> Winter’s Bone (2010): Debra Granik, Anne Rosellini</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Sanat Yönetimi:</strong></div><ul style="color: black;"><li>Alice in Wonderland, Robert Stromberg, Karen O'Hara</li>
<li>Harry Potter and the Deathly Hallows Part 1, Stuart Craig, Stephenie McMillan<strong></strong></li>
<li> Inception, Guy Hendrix Dyas, Larry Dias ve Doug Mowat</li>
<li> The King’s Speech, Eve Stewart, Judy Farr</li>
<li> True Grit, Jess Gonchor, Nancy Haigh</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Kostüm:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Alice in Wonderland, Colleen Atwood</li>
<li> I Am Love, Antonella Cannarozzi</li>
<li> The King’s Speech, Jenny Beavan</li>
<li> The Tempest, Sandy Powell</li>
<li> True Grit, Mary Zophres</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Makyaj:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Barney’s Version, Adrien Morot</li>
<li> The Way Back, Edouard F. Henriques, Gregory Funk ve Yolanda Toussieng</li>
<li> The Wolfman, Rick Baker ve Dave Elsey</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Kurgu:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Black Swan, Andrew Weisblum</li>
<li> The Fighter, Pamela Martin</li>
<li> The King’s Speech, Tariq Anwar</li>
<li> 127 Hours Jon Harris</li>
<li> The Social Network Angus Wall ve Kirk Baxter</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Müzik:</strong></div><ul style="color: black;"><li> How to Train Your Dragon, John Powell</li>
<li> Inception, Hans Zimmer</li>
<li> The King’s Speech, Alexandre Desplat</li>
<li> 127 Hours, A.R. Rahman</li>
<li> The Social Network, Trent Reznor ve Atticus Ross</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Şarkı:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Coming Home – Country Strong</li>
<li>I See the Light - Tangled<strong></strong></li>
<li> If I Rise – 127 Hours</li>
<li> We Belong Together – Toy Story 3</li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Görsel Efekt:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Alice in Wonderland, Ken Ralston, David Schaub, Carey Villegas ve Sean Phillips</li>
<li> Harry Potter and the Deathly Hallows Part 1 Tim Burke, John Richardson, Christian Manz ve Nicolas Aithadi</li>
<li> Hereafter, Michael Owens, Bryan Grill, Stephan Trojanski ve Joe Farrell</li>
<li> Inception, Paul Franklin, Chris Corbould, Andrew Lockley ve Peter Bebb</li>
<li>Iron Man 2, Janek Sirrs, Ben Snow, Ged Wrigt ve Daniel Sudick<strong></strong></li>
</ul><div style="color: black;"><strong>En İyi Ses:</strong></div><ul style="color: black;"><li> Inception, Richard King</li>
<li> Toy Story 3, Tom Myers ve Michael Silvers</li>
<li>Tron: Legacy, Gwendolyn Yates Whittle ve Addison Teague<strong></strong></li>
<li> True Grit, Skip Lievsay ve Craig Berkey</li>
<li> Unstoppable, Mark P. Stoeckinger </li>
</ul><br style="color: black;" /><div style="color: black;"><i><b>Edit Büdüt: </b>Neyse böyle işte. İzlemediğim bir çok film var burda, o yüzden hangisi Oscar'a layıktır bilemedim ben onu. :) </i></div><div style="color: black;"></div>fatoş'http://www.blogger.com/profile/05857614894695265950noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-83555614846428462772011-02-09T20:10:00.001+02:002011-02-09T23:06:24.112+02:00Bi Mim DahaTam da "Bugün ne yazsam?" düşünceleri içerisinde kıvranırken, mimlendiğimi gördüm ! <b><a href="http://www.betamore.net/">Ry</a></b>'a öncelikle, bu harika zamanlaması için çok teşekkür ediyorum. Mimin konusu ise, <b>hangi çizgifilm karakteri olmak isterdiniz?</b> - Birkaç kişinin yazısını okudum da, zor bir soru olmuş onlar için. Benim için ise, cevap açık ve net. Tabii ki <b>Judy Jetson</b> !!<br />
<div><br />
</div><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVLS0Ezwo-I/AAAAAAAAAV0/0ibruKWkz3E/s1600/65048_466944896469_702851469_6176376_3417458_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVLS0Ezwo-I/AAAAAAAAAV0/0ibruKWkz3E/s400/65048_466944896469_702851469_6176376_3417458_n.jpg" width="248" /></a>Bunu zaten dışarı çıkmak için hazırlandığım neredeyse her gün düşünüyorum. Yürüyen bir bantın üzerinde dursam, bir kabine girdiğimde duş almış, bir paravanın arkasında üstümü değiştirmiş olup çıksam mesela... Bunun dışında, gökyüzüne uzanan binalardan uçan arabalarla çıksam, haftasonu gezmesine de bir başka gezegene gitsem, gelsem. Şimdi fark ettim de, küçükken bile bunlardan büyülendiğime göre, o zaman da sığamıyormuşum Ankara'ya. Bunun dışında 3-boyutlu televizyondan sevdiğim sanatçıların konserlerini izlemek ve "yerçekimi kapatıcı"yı kullanıp arkadaşlarımla havada dans etmek isterdim. Ev işlerinin kendiliğinden yapılıyor olması da var tabi.. Elektrikli süpürge, çamaşır makinesi.. Her yönden daha pratik bir hayatları olsa da, ilişkilerinin tamamen bizimkilerle aynı olması da Judy olmak istememe olanak sağlıyor. Evet, Judy tam bir ergen ve babasıyla arada tartışmaları oluyor. Ama babası kızının sevdiği sanatçının arkasında davul çalıp o sanatçının fan'ı olacak kadar da çılgın bi insan. Annesi her zaman Judy'i anlıyor falan. Elroy'la ilişkileri hakkında pek bir şey hatırlamıyorum ama. <b>Orbit</b> gibi de, duygularına göre renk değiştiren, bacakları yay gibi uzayan, zıplayıp duran bir ev hayvanım da olsa, fena olmazdı hem! :) Sonuç olarak, Judy, küçüklükten beri en çok yerinde olmak istediğim çizgifilm karakteridir. </div><div><br />
</div><div>Ben de şu blogları mimliyorum : <b><a href="http://theendofwonderland.blogspot.com/">Süpernova</a></b>, <b><a href="http://nightlighton.blogspot.com/">.GöğeBakmaDurağı.</a></b>, <b><a href="http://kozmikadam.blogspot.com/">Hiper Dün'ya</a></b>, <a href="http://bitlipirelibirminikkedi.blogspot.com/"><b>Paranoyak Satırlar</b></a> ve <b><a href="http://pardonsizimadonnasanmistik.blogspot.com/">Pardon Demiştim.</a></b> =) ayrıca, her zamanki gibi, konuyu beğenip "ben de mimlenseydim" diye düşünen herkes de mimli! Ama linki bize göndermeyi unutmasınlar. </div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-22735031194507017952011-02-08T23:43:00.001+02:002011-02-09T00:12:44.837+02:00Altın Ahududu - İsmi Çok Şeker Ama..<a href="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVG98v6YJ6I/AAAAAAAAAVw/mgLB3ULppLk/s1600/razzie..jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVG98v6YJ6I/AAAAAAAAAVw/mgLB3ULppLk/s1600/razzie..jpg" /></a>Ah ! Bu "her gün 1 yazı" sorun değil de, son ana bırakma huyumu bunda bile devam ettiriyorum ya, buna diyecek bi şey bulamıyorum. Yumurta - kapı ilişkisi olmadan, hiçbir işe başlayamaz mı bi insan?!<br />
<br />
Neyse, şu anda "<i>Let the Right One In</i>" isimli İsveç yapımı bir filmi bitirmiş bulunmaktayım. Okuduğum sitede, tüm zamanların en iyi vampir filmi olabilir demişlerdi, dayanamadım. <b>Twilight </b>serisinden sonra iyi geleceğine emindim. Bilenler bilir aslında, bizim için o serinin artık törensel bir anlamının olduğunu. Bi gidip dalga geçmeden, "Edward vs. Jacob" muhabbeti yapmadan, Bella'nın surat ifadesini taklit etmeden duramıyoruz, film vizyonda olduğu zamanlar. Neyse, oradakilerin vampirle alakası yok zaten - güneşte parlamalar falan. Diyeceğim o ki, <b>Twilight: Eclipse</b> sinemanın en kötülerine verilen "<b>Altın Ahududu</b>"ya 9 dalda adaymış ! En kötü film başta olmak üzere, en kötü kadın oyuncu ve en kötü erkek oyuncu da dahil... Zaten bugünkü filmi izleyince vampirleri ne hale getirdiklerini bir kez daha anladım. İçim yandı...<br />
<br />
Altın Ahududu da, Oscar ödüllerinden bir gece önce, <b>26 Şubat</b>'ta verilecek. Twilight ekibine iyi şanslar diliyorum burdan. :pbeisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-78630838826554461122011-02-07T23:59:00.001+02:002011-02-08T00:01:59.297+02:00Murphy KanunlarıFacebook'ta "<b>Murphy'den nefret eden 1 milyon kişi bulabilirim</b>" diye grup açsam, gerçekten bulabileceğime her iddiasına varım. İflah olmaz bir hayalperest, aslına yakın bi Polyannacı olarak, <b>Murphy</b>, olabilecek en gerçekçi adamdır benim için. Benim de iyimserliğim biraz fazla geliyor olabilir insanlara -<i>zaman zaman haklı da çıkabilirler hatta</i>- ama ters gitme olasılığı olan bir şeyin mutlaka ters gideceği varsayımı da bana biraz fazla.<br />
<br />
İşin kötüsü, adamın hep haklı çıkması. İşte son örnek: Tatilin başında, her zaman evde oturmaktan zevk alan babam, birden ailecek İstanbul'a gitme fikri ortaya attı. Ancak tabi ki, bu isteğinin geldiği o an kardeşimin final dönemiydi. O bitene kadar dayanabilirim diye düşündüm, babamın da hevesi kaçmazdı muhtemelen. Ama son gün, birden kar başladı! Ankara'da, Bolu'da, İstanbul'da... Ama ben istediğimde kar hiçbir zaman yağmazdı, hep yola çıkmamızı beklerdi. Bir hafta da öyle bekledik. Sonra bu haftasonu, hiçbir yerde yağış mağış kalmayacağını öğrendik. Sevindim. "Gidelim!" dedim. Babamdan ses yok. Biraz zaman geçti, bi daha sordum. Yine ses yok. Anladım ki, kar gitsin diye beklerken babamın hevesi kaçmış. Sonuç olarak, kendimi annem tarafından "Birlikte Kızılay'a gideriz.." diye kandırılırken buldum.<br />
<br />
<b>Murphy</b>, sana laflar hazırladım. Haberin olsun!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVBqsYEM29I/AAAAAAAAAVs/ZMzj8JLvwi4/s1600/IMG_3339a.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://1.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TVBqsYEM29I/AAAAAAAAAVs/ZMzj8JLvwi4/s320/IMG_3339a.JPG" width="320" /></a></div><br />
p.s : Ama en azından seneler sonra kardeşimle kardanadam yaptık. :) -- ah polyannaaaa! :pbeisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-89902616366231947152011-02-06T23:59:00.000+02:002011-02-06T23:59:08.126+02:00Challenge Accepted!Geçenlerde, <b>tumblr</b>'ın yavaşlığından şikayet ettiğim günün ilerleyen saatlerinde fatoş' bi link gönderdi bana. Kendisine tumblr almış! Bir de rengarenk bi şablon seçmiş, rengarenk resimler, yazılarla süslemiş. Şimdi her gün yeni bişiler var mı diye küfrede küfrede girip musmutlu çıkıyorum. :p<div><br />
</div><div>Siz de bakın - seveceksiniz ! >> <b><a href="http://iyigecelerkedisi.tumblr.com/"><span class="Apple-style-span" style="color: orange; font-size: large;">life is like a grapefruit</span></a> .</b></div><div><br />
</div><div><b>p.s </b>: "<i>Her gün 1 yazı</i>"yı okulum açılana kadar ben yapayım diyorum, hadi bakalım ! :) </div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-29340461810355945742011-02-05T16:45:00.000+02:002011-02-05T16:45:21.074+02:00BBS Ayın Sanatçısı - Neslihan Engin<a href="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TU1fcjCLdDI/AAAAAAAAAVo/OY-Ui3k5uLo/s1600/neslihan-engin.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="250" src="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TU1fcjCLdDI/AAAAAAAAAVo/OY-Ui3k5uLo/s320/neslihan-engin.jpg" width="250" /></a>Her zaman Sevgililer Günü haftasında ikinci dönemi başlayan sevgili okulum açılmadan, tatil rehavetini üstümden atmanın vakti geldiği için dizi / film / müzik / kitap tüketiminden biraz da üretime geçmeye karar verdim. <b>BBS Şubat Ayı Sanatçısı</b>'nı seçtim ve geldim.<br />
<br />
Birkaç ay önce, <b><a href="http://www.blogger.com/profile/06192526303576003258">chuckcan</a></b>'la ilk tanıştığımızda,onun bize durmadan şiddetle tavsiye ettiği kişiydi <b>Neslihan Engin</b>. Seveceğimizden emindi, sevdik de ! :) aslında çok huyum değildir ama, bir yandan "herkes dinlemeli, beğenmeli!" diye düşünürken, bir yandan bana özel kalsın istediğim kişilerden biri. Yine de sizler yabancı sayılmazsınız! :)<br />
<br />
Neslihan Engin, üniversiteden mezun olduktan ve hatta çalışmaya başladıktan sonra, asıl yapmak istediğinin müzik olduğunu fark edip bu yolda devam etmiş. Demek ki bizim için de hala geç değil fatoş! :) İlk albümü "<i>Ruhum Su Aldı</i>" 2010'un sonlarına doğru çıktı bildiğim kadarıyla. İlk klibi de <i>Bardan Adam Çıkmaz</i>'a çekildi, belki çoktan rastlamışsınızdır bile bi yerlerde. Bugünlerde, mutluluk verecek şeylere ihtiyaç duyduğumda en çok dinlediğim şarkılardan biri zaten o da, gerek müziğiyle gerek sözleriyle. Aynı zamanda, çok can yakabilecek şarkılar da var bu albümde. Mesela ben bir süredir <i>Veda</i>'dan uzak durmaya çalışıyorum - <b>2 dakika 18 saniye</b>de neye uğradığımı şaşırıyorum çünkü.<br />
<br />
Size, bu güzel, güneşli kış gününde, biraz neşelenin, biraz da yazı hatırlayın diye dinleteceğim şarkısı ise, <b>Yüzme</b>!<br />
<br />
<object data="http://www.ceng.metu.edu.tr/~e1502186/player" height="24" id="audioplayer2" type="application/x-shockwave-flash" width="150"><param value="http://www.ceng.metu.edu.tr/~e1502186/player" name="movie" /><param value="playerID=2&bg=0xFBF9F4&leftbg=0xeeeeee&lefticon=0x666666&rightbg=0xcccccc&rightbghover=0x999999&righticon=0x666666&righticonhover=0xffffff&text=0x666666&slider=0x666666&track=0xFFFFFF&border=0x666666&loader=0x9FFFB8&soundFile=http://www.fileupyours.com/view/297301/06%20Yuzme.mp3
" name="FlashVars" /><param value="high" name="quality" /><param value="false" name="menu" /><param value="transparent" name="wmode" /></object><br />
<br />
"<i>Gel sana yüzmeyi öğreteyim, hatta dalgalarla boğuşmayı daaa... dibe dalmayı daaaa..</i>" (:beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-71427104369325946492011-01-23T12:30:00.000+02:002011-01-23T12:30:23.836+02:00Balık.Evet, bi balık burcu kızı olarak, balık hafızalı olduğumu söylemem kulağa şirin geliyor olabilir. Ancak, bu biraz fazla olmaya başladı. Balık hafızalı olduğumu bile unutur oldum. Şöyle anlatayım : <div><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TTwCSit7zGI/AAAAAAAAAU8/zJMceMGSo0g/s1600/Bal%25C4%25B1k-Haf%25C4%25B1zal%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="250" src="http://2.bp.blogspot.com/_mGSc2Y3BmRg/TTwCSit7zGI/AAAAAAAAAU8/zJMceMGSo0g/s320/Bal%25C4%25B1k-Haf%25C4%25B1zal%25C4%25B1.jpg" width="320" /></a></div><div>Şimdi, <b><a href="http://baskabirininsorunu.blogspot.com/p/fatos.html">fatoş</a></b>'la benim ortak bir arkadaşımız var. Aslında <b>Facebook</b>'ta "<i>88 ortak arkadaş</i>"ımız var da, ben onlardan bi tanesinden bahsediyorum. Bu arkadaşın, hazırlık okurken, bizim çok alakasız bi yerden başka bir ortak arkadaşımızla çıktığını öğrenmişiz bi gün. Kısa sürmüş falan da, komik gelmiş yine de, "Ne alaka?" diye düşünmüşüz. Geçenlerde ben eski <b>MSN </b>kayıtlarını okuyodum. 2006'da ne salakmışım ama! Neyse, konumuz o değil... fatoş da laf arasında bana demiş ki, "O değil de, onlar nasıl çıkmış yaa?" falan. Ben de bunu okurken, ilk defa duymuş gibi bilgisayar başında "<i>Ohaaaağğ! Onlar çıkmış mııığğğ??</i>" şeklinde bir dumur yaşadım. O an anladım, bu balık hafızalılığın biraz fazla olduğunu. </div><div><br />
</div><div>Bi de, hafızayı geliştirmek için balık yemek gerekmesi çok ironik değil mi, sizce de? :p</div>beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3598250756855575002.post-32680558386720490992011-01-20T00:26:00.000+02:002011-01-20T00:26:39.779+02:00Nihayet.. Oi Va Voi KonseriBak! Yine kaybolmuşuz ortalıklardan. Ben o gün sinemaya gittikten sonra, çok yoğun bir rapor yazma, sunum hazırlama, ödev bitirme telaşına girdim. Pazartesi günü bitti sayılır aslında. Ben de kendimi <b>Oi Va Voi</b> konserinde buldum!! :)<br />
<br />
Bir zamanlar, <a href="http://baskabirininsorunu.blogspot.com/2010/06/bbs-ayn-sanatcs-oi-va-voi.html"><b>tam şurada</b></a>, Oi Va Voi bir daha Türkiye'ye gelirse, kaçırmayacağım demiştim ve o gün <b>Yesterday's Mistakes</b>'i de hediye ettiğim Deniz'le birlikte, <b>Eskiyeni</b>'nin yolunu tuttuk. Deniz'in dayısı sağolsun, girişimiz herkesten önce oldu. Ve girdiğimizde grup henüz soundcheck yapmaktaydı. Yüzümüzde kocaman bi sırıtmayla izledik tabi. Bende bi de Eskiyeni hakkındaki laneti kırmış olmamın rahatlığı vardı. Çünkü ben, senelerdir Eskiyeni'de yapılan hiçbir etkinliğe aniden ortaya çıkan sorunlar nedeniyle katılamadım. Oi Va Voi'e de katılamacağımdan korkmuyor değildim, neyse ki sorunsuz atlattık.<br />
<br />
Konser boyunca, bütün ödevlerimi bitirmiş olmanın mutluluğuyla oynadım durdum. Tabi, hoparlörlerin dibinde olmamız dolayısıyla da, bir kısmını <b>kulaklarım tıkalı</b> dinlemek durumunda kaldım. Ama merak etmeyin, şu an bi duyma kaybı yaşamıyorum. :p rahatladım ve hala evde, arabada, her yerde Oi Va Voi dinliyor, "<i>I know what u're!</i>" diye bağırıyorum :) Gerçekten harikalardı. Hani, pek seviyorlar ya Türkiye'yi, yine gelirler kesin, bu sefer siz de kaçırmayın diye yazıyorum. Haa! Bi de konser sonunda dediler ki, bir albüm çıkaracaklarmış, konser performanslarından oluşan... Onu da edinin mutlaka :)<br />
<br />
<b>p.s :</b> İngiltere çıkışlı bir grubun bu kadar sıcak, oynak ve kıvrak olmasını ise aklım almıyor gerçekten :)beisa~http://www.blogger.com/profile/14397914818840958328noreply@blogger.com0