Yepyeni bi yayına daha çok hoş geldiniz sevgili
BBS okurları !
Upuzuuun bi aradan sonra, buralara yeniden yazmak, biraz canlandırmak lazım artık.
Bugün size, devlet hastanesinden nasıl heyet raporu aldığımı anlatacağım. Gerek olur da almak zorunda kalırsanız diye diyorum,
ÖLDÜNÜZ! Öyle böyle değil. Sabahın 7sinde kalktım, hazırlanıp bi koşu çıktım, marş marş
DEVLET HASTANESİ. Aklınız varsa devlet hastanelerinden de uzak durun bence. Genel olarak hastaneler zaten kasvetli ve yorucu yerlerdir ama devlet hastaneleri..
Sağlam giren de hasta çıkar. Neyse ben tam 8'de heyet için hazırdım. Lakin benden başka hiçbişi hazır değildi. Gereken evrakları uzun bi kuyrukta bekledikten sonra ilk müracaat yerine verdim ve oradaki memur ablalar bana bi form verdiler. Dolaşmam gereken
6 TANECİK doktor vardı. Erken gittiğim için daha pek kimseler yoktu, o yüzden hemen bütün doktorları dolaşıp hemşirelerine kaydımı yaptırdım.
Dahiliyeci teyze yüzüme bile bakmadan elime bikaç sayfa test kağıdı tutuşturdu ve hiçbi açıklama yapmadan kapıyı işaret etti. Koskoca ve labirentten farksız hastanede nereye gideceğimi bilmeden çıktım dışarı.
Kan testi, akciğer röntgeni, elektrokardiyogram.. Ne hoş şeyler dedim.
Testleri yaptıracağım yerleri,
ilgisiz, umursamaz, vurdumduymaz sağlık memurları, danışma ve hemşirelere sora sora tek tek buldum. İki tüp kanı bi hışım aldırıp, röntgende radyasyona maruz kaldıktan sonra EKG için soyundum, kremlendim. Kan sonuçlarımın bir buçukta çıkacağını söyledikleri için, tekrardan kurula inip gelen doktorlara tek tek imzalatayım dedim. Gittim gitmesine ama benim gibi bisürü kişi olduğundan her doktorda sıra beklemek zorunda kaldım. Hele genel cerrahi doktoru, canım genel cerrahi doktoru, koskoca koridorda onlarca kişiyi kuyrukta saatlerce beklettikten sonra teşrif etti odasına.. İmzalattık neyse onu da. Kala kala kan sonucum ve dahiliyeciye imzalattırmak kalmıştı.
Ya da ben öyle sanıyordum.
Öğleyi oralarda takılarak geçirdikten sonra kan sonucumu alıp hemen aşağı indim, bi baktım ki dahiliyenin önü benim gibi sonucunu alıp gelen insanlarla dolu.
Yine mi ?! diye ağlak bi şekilde yine sıra bekleyip dahiliyecinin de imzasını kaptım. Meğersem o imzalar yetmiyormuş. Röntgenim, EKG kağıdım, kan tahlil sonucum, fotoğrafım, barkodlar, imza kağıdı, makbuzlar ve dilekçenin birlikte zımbalanmış
tomarıyla sağlık kurul toplantı odasına girdim. Orada kağıtlarımın üstüne bişiler karalayan bi memur beni yeniden ilk müracaat yerine gönderdi. Gittim ki ne göreyim,
NE GÖREYİM? Hiç kimse yok. Saat olmuş 2. Yapacakları şey sağlam raporu matbusu çıkarmak. İnatla bekledim. Orada çene çalıp oturan iki bayan memur, "
boşuna beklemeyin, yarın halledersiniz, matbuyu çıkaran arkadaş geç gelebilir" falan gibi
bikbik etti. Ama ben yine de bekledim. Bekleyenlerin bi çoğu pıt pıt kayboldu. Bekleyemediler, gittiler, "
yarın geliriz" dediler. Onlar gitti, bizim esas memur geldi. Kendi kendime '
sabreden derviş timsaliyim' dedim, gurur duydum kendimle bi. Sanki bi
BOK olduğu var.
O bi tomar kağıdımın üstüne iki adet de sağlam raporu zımbalandıktan sonra tekrar kurul odasına daldım. Verdikleri raporların üstünde de yine bi sürü imza yeri.
LAN, sabah hepsine tek tek imzalatmadık mı, ne bu?
NE BU HA? Yine imza, hep imza. Tabi ben bütün işleri halledip imzalatayım diye bi yerlerimi yırtarken, bikaç doktor hemen kaçıvermiş. Kuruldan bi görevli dışarı çıkıp "
eksik imzaları yukarı katlardaki polikliniklere gidip herhangi bi doktora imzalatıver" dedi. Görevliyle
bakıştık. O içeri girdi. Ben de
dervişliği bırakıp hastaneyi yakma planları yapmaya başladım ! Poliklinikleri de dolaşıp bulduğum doktorlardan rica minnet imzaları aldım. Bana bişi dememişlerdi ama kurula dönerken başhekimliği görünce oraya da bi uğrayıp kaşelettim de kağıdı. Ve kurula bi indim.
KİMSE YOK ! Gel de cinnet geçirme ! Bi memur arkadaşa sorup evrak arşive gittik, orada tomar kağıdımın altındaki bütün herşeyi alıp, en üstteki tek parça sağlık raporunu bana verdiler. "
Bu kadar" dediler. "
Gidebilirsiniz". İçimde filizlenen çiçekleri tahmin edemezsiniz o an.
Resmen ruhuma bahar geldi. Dışarı çıktım, bi yağmur havası.. Derin ve serin bi nefes çektim.
Eveeeet ! Şimdi size, devlet hastanesinden tam teşekküllü sağlık raporu, nam-ı diğer heyet raporu nasıl alınır anlatıyorum. Hastaneye gidilir, bi
torpil bulunur. (
Bkz: Serviste çalışan canım teyzecim) Hiç sıra beklemeden pat pat odalara girilir imzalar attırılır. Kanını teyze alır, EKG'ni de teyze çeker, röntgenci de onun arkadaşıdır zaten. Sonuçlar için beklemezsin, ilk senin sonucunu çıkarırlar. Öğle arasında teyzeyle çay içip çekirdek çintersin. Öğleden sonra da kuruldaki işleri halledip eve gidersin.
Sağlık Raporu Alırken Dikkat Edilecekler:
* Özelden alınıyorsa bu zımbırtı, parası neyse verin ve özelden alın.
* Bi adet vesikalık fotoğraf ve nüfus cüzdanınızın fotokopisini unutmayın. Evraklarınız eksiksiz gelin. Bikbik yapan sağlık memurları ile muhattap olmayın. Kafasını bile kaldırıp yüzünüze bakmayan hemşireleri de kafayı takmayın. Onların böcüğü ölmüş. (
bkz: böcük/ yaşam sevinci)
* Bütün imzaları attırdığınızdan emin olun.
* En önemlisi
TORPİL BULUN.
* Ve tabi ki,
sabırlı olun. :)
Başaracaksınız.