Bir ara bir e-posta dolanıyordu her yerde. Danimarka'nın Fareo Adaları'nda her yıl "geleneksel erkekliğe adım atma töreni"nde öldürülen kalderon yunuslarını protesto eden bir e-postaydı. Herkes, "bu nasıl bir katliam?", "inanılmaz, böyle insanlar var", "nasıl da öldürüyorlar yunusları!" gibi tepkilerle cevap veriyordu bu e-postaya. O zaman da aklıma ilk gelen şey, kurban bayramı olmuştu. Evet, tamam, belki dinimizin bir zorunluluğu, belki biz usülüne göre kesiyoruz, hayvana girişmiyoruz onlar gibi ama, sonuçta bakınca, bizim yaptığımızın da katliamdan farkı yok. Bu bir din getirisi olarak çok da tartışılmaz bir şey ama ben o e-postaya kayıtsız kalmıştım bu yüzden. Yani yaptıkları şey onlar için bir şeyi simgeliyorsa, yapacaklar, her ne kadar katliam olsa da.. :)
Tabi bu öylesine bir düşünceydi, paylaşmak istedim. Bu uzun bayram tatili, sevdiklerinizle, tatlılar, çikolatalar, şekerler, güzel sohbetler, harçlıklar, ikramlarla dolu umutlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle.. Asıl söylemem gereken;
Herkesin kurban bayramı kutlu mutlu olsun.. :) İyi bayramlar..
Tabi bu öylesine bir düşünceydi, paylaşmak istedim. Bu uzun bayram tatili, sevdiklerinizle, tatlılar, çikolatalar, şekerler, güzel sohbetler, harçlıklar, ikramlarla dolu umutlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle.. Asıl söylemem gereken;
Herkesin kurban bayramı kutlu mutlu olsun.. :) İyi bayramlar..
3 yorum:
Bi de şöyle bişey varmış. Biz mesela İspanyollara arenada canice boğa öldürdükleri için kızıyoruz ama... onlar da bunu, "biz sizin gibi, hayvanların elini ve kolunu bağlayarak savunmasız hale getirdikten sonra bir köşede cenice öldürmüyoruz. Onlara arenada cesurca çarpışma imkanı tanıyoruz" şeklinde savunuyorlarmış.
Hayvanları öldürmek için türlü bahanelerimiz var yani. Bu çağdaki modern durşumuz bile insanların, ilk çağlardan beri doğada avcı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmedi. Hayvanlar gibi, ihtiyaçlarımıza göre doğada bulunan canlılardan faydalandığımız bi gerçek. Ki işin bu kısmı "doğanın kanunu" adı altında çok mantıklı bi sebeple savunulabilir. Eğlence maksatlı yapılanların ise savunulabilecek hiç bi anık yok ama...
İnsanların, ilk çağlardan beri açıklayamadıkları felaketler karşısında tanrılarına kurban vermeleri gerektiği inancı da, avcılık gibi günümüze kadar gelen bir şey olmuş. O yüzden... Bunu da insanın doğasının bi parçası olarak görmek gerekiyor galiba.
Ama her geçen gün "hayvanların topluca ve gereğinden fazla bir şekilde öldürülüyor" oluşlarına karşı çıkan ses, git gide yükseliyor gibi geldi bana.
Bu da beyledir bence. :)
haha sek, bence bu yorum benim yazımı tamamlamış, ne dersin ? :D
Bilmem ki.. senin yazın benim düşüncelerimi tamamlanmış da olabilir. :) Mesela içimden bayramda olanlarla ilgili böyle bi şeyler düşünüyodum ama.. yarın bir yerde konuşuluyorken bu konu hakkında iki çift laf da ben edeyim desem, anca "kesmeyelim hayvanları bu kadar yaa, ne gereği var ki, yazık" diyebilirdim anca. İyi oldu, iyi. :D
Yorum Gönder