Benden pek sık okuyamayacağınız türde bi yazı bu, sporla ilgili olması dolayısıyla. Çok ilgimi çeken bi alan olmadı hiçbir zaman, ama daha fazla kayıtsız kalamicam! :) Aslında, Yunanistan maçından sonra da bi yazı yazmıştım; taa Dünya Basketbol Şampiyonası'nın 3 dakika süren Cirque du Soleil'li, Müslüm Gürses'li, ülkemizin olmazsa olmaz gösteri grubu Anadolu Ateşi'li ve Memet Ali Alabora sağolsun, bolca esprili (!) açılışıyla başlayıp bi maçta scoreboard'un bozulmasına, ponpon kızların ya çıkmamasına ya da şalvarla çıkmasına kadar uzanan bir yazı olmuştu ki, 100. yazımızın hala yazılmadığı bi döneme denk geldiği için gönderemedim.
Ancak şimdi, milli takımımız 6'da 6 yapmışken, hatta bu başarıyı son iki maçtır gayet rahat alırken, bunlardan bahsetmeye hiç niyetim yok. O çok sevdiğim, Türk Hava Yolları'nın skydiving'li Türkler Uçuyor reklamının mecazi olduğunu sanıyordum oysa! :) Çok büyük çoğunluğu Fas ya da Cezayirli olan siyahi Fransızları (!) da açık farkla yendikten sonra, ben bile havalardaydım resmen.
Ama 12 Dev Adam şımarmasın! İşin komiği de bu aslında, önceden de böyle olduğumdan emin değilim ama, durmadan oyuncuların duygudurumlarını incelerken buluyorum kendimi. "Hemen moralleri bozuluyor", "Çok şımardılar!", "Üzüldü ya, şuna bak" gibi yorumlarım eksik olmuyor, maç süresince. Sonra blokları, top çalmaları, topa ayak koymaları (!) falan kaçırıyorum tabi haliyle :)
Sıradaki maçı bekliyorum; böyle 4 yılda bir falan izleyince seviyorum aslında sporu :p Futbolda, olimpiyatlarda falan da öyle.. Bakın, bu da o reklam, izlemeyenler vardır belki hala diye. "Bize birkaç tane smaç gösterebilir misiniz?" :)
1 yorum:
basketle ilgilenemedim ya. şimdi sen böle anlatınca birden ilgilenmem gerekmiş gibi hissettim :s
iddaa oynasam :D
Yorum Gönder