Bundan sonra aralık bitene kadar her gün buraya yazı yazacağım dediğim halde, bi gün sonrası yazmayarak, nasıl da üşengeç ve sözünü tutmayan bir insan olduğumu göstermiş bulunmaktayım sanırım herkese :) Ama durum, tam olarak öyle değil. Aslında, dün için planlarım, aralık ayı BBS sanatçısını yazmak olduğundan ama son bi değişiklikle, bu yazıyı beisa'nın yazacak olmasından dolayı dün buraya bir şeyler yazamadım. Tamam, tamamen bahaneler uyduruyorum. Başka bir şeyler yazabilirdim tabi. Neyse, bu iş çok uzadı.
Dün, Tim Burton'ın Edward Scissorhands filmini izledim. Mutlaka duymuşsunuzdur. Türkçe "Makas Eller" olarak geçiyor. Tim Burton hayranı bi insan olarak, nasıl olur da şimdiye kadar bu filmi izlemediğimi bilmiyorum. 1990 yapımı bu Tim Burton filminde yine başrolde Johnny Depp var. Kısaca filmin konusundan bahsedecek olursam, film, küçük bir kızın büyükannesine karın nasıl yağdığını sormasıyla başlıyor. Sonrasında ise geçmişe dönerek, Edward Scissorhands'i anlatmaya başlar. Edward, bi mucidin can verdiği bi eserdir ama ne yazık ki Edward'ın ellerini tamamlayamadan ölür. Mucidinin ölümünden sonra, Edward uzun süre yalnız kalır, ta ki Avon temsilcisi olan Peg, onu bulana kadar. Bundan sonra hikaye tamamen klasik, renkli bir banliyöde geçer. Öyle ki sabah işe giden ev erkekleri, evde kalan dedikoducu, ümitsiz ev kadınları (Desperate Housewives tadında) ve kutu kutu evler vardır. Filmin sonunda, karın nasıl yağdığı, biraz da sizin hayal gücünüze kalmış.. :) Tim Burton filmlerine alışıksanız, iyilik ve kötülükle karışık güzel bi film daha izlemiş olursunuz Edward Scissorhands'i izleyerek.
Güzel bir masal gibi..
Tavsiyeler benden, izlemesi sizden.
Edit Büdüt: Johnny Depp'in o hali bile aşıkolunasıcinsten.
Dün, Tim Burton'ın Edward Scissorhands filmini izledim. Mutlaka duymuşsunuzdur. Türkçe "Makas Eller" olarak geçiyor. Tim Burton hayranı bi insan olarak, nasıl olur da şimdiye kadar bu filmi izlemediğimi bilmiyorum. 1990 yapımı bu Tim Burton filminde yine başrolde Johnny Depp var. Kısaca filmin konusundan bahsedecek olursam, film, küçük bir kızın büyükannesine karın nasıl yağdığını sormasıyla başlıyor. Sonrasında ise geçmişe dönerek, Edward Scissorhands'i anlatmaya başlar. Edward, bi mucidin can verdiği bi eserdir ama ne yazık ki Edward'ın ellerini tamamlayamadan ölür. Mucidinin ölümünden sonra, Edward uzun süre yalnız kalır, ta ki Avon temsilcisi olan Peg, onu bulana kadar. Bundan sonra hikaye tamamen klasik, renkli bir banliyöde geçer. Öyle ki sabah işe giden ev erkekleri, evde kalan dedikoducu, ümitsiz ev kadınları (Desperate Housewives tadında) ve kutu kutu evler vardır. Filmin sonunda, karın nasıl yağdığı, biraz da sizin hayal gücünüze kalmış.. :) Tim Burton filmlerine alışıksanız, iyilik ve kötülükle karışık güzel bi film daha izlemiş olursunuz Edward Scissorhands'i izleyerek.
Güzel bir masal gibi..
Tavsiyeler benden, izlemesi sizden.
Edit Büdüt: Johnny Depp'in o hali bile aşıkolunasıcinsten.
5 yorum:
En sevdiğim Tim Burton filmi...
Dediğin gibi,filmden öte sanki masal...
bi de Big Fish'i izleyeceğim bakalım. eminim o da güzeldir. :)
ay dün o kadar laf ettin bana, izlemedin mi big fish'i tim burton night kapsamında? :)
ah tim burton sevilir.. johnny depp de öyle.. helena bonham carter'da :p
(bkz: çağrışım)
izleyemedim ya. annemin gazabına uğradım. sonra da kaldı. bugün izleyeyim dedim, yine kaldı sanırım :D
helena bonham carter da sevilir eveet ! :D
Bazı insanlar böyle oluyo ama harbiden. kötü niyeti olmasa da normal insanlar gibi olmaması batıyo diğerlerine. hele birini severse sonunda kendi canı da yanıyo.
Yorum Gönder