Son 4 günümü, "çok sevgili dersimiz istatistik"le geçirdiğim için, Haydarpaşa Garı yangınıyla alakalı yazımı anca yazıyorum, birçoğunuzun izlemiş olabileceği Okan'ın açık mektubunu da daha yeni izledikten sonra. Evet, ben çok Türk filmi izlemezdim; İstanbul'a trenle gidecek kadar yolculuk sever bir insan olamadım. Yine de benim bile, bir gün Hasra'yla birlikte bir gece trene binip, sabah Haydarpaşa'da iner inmez deniz kokusunu içime çekme hayallerim vardı, Türk filmlerinde olduğu gibi. Bunları, karşısından vapurla güzelliğini izlerken düşünmek bile mutlu etmeye yeterdi hatta. 28 Kasım Pazar günü, saat 15.30 sularında, bilgisayarımın başında bu haberi duyduğumda, hissettiğim tek şey, içimin de yanmasıydı.
Çok üzgünüm; çünkü para için, çevresindeki her güzelliğe bu kadar düşmanca yaklaşan bir ülke daha görmedim ben.
p.s : fatoş'un bilgisayarı daha fazla yaşamak istemediğini açıkça gösterdi birkaç gün önce :)
Çok üzgünüm; çünkü para için, çevresindeki her güzelliğe bu kadar düşmanca yaklaşan bir ülke daha görmedim ben.
p.s : fatoş'un bilgisayarı daha fazla yaşamak istemediğini açıkça gösterdi birkaç gün önce :)
4 yorum:
haberlerde otel yapmak istediklerini soylediklerinde de uzuldum. ama oyle olursa da gidip kalirim nolcak:D
ah, bu kadar duygusuz bi tepki alacağımı bilseydim, başkasını hatırlardım ilk :p :D
otel yapabilmek için yakmışlar diye bir söylenti var.
tabi yeri güzel çünkü, 5 yıldızlı otel olur orada ! ://
Yorum Gönder