Twilight Saga : Eclipse

Twilight serisinin ilk filmine, fatoş ve hasra'yla dönemin saçmasapan son sınavından çıktıktan, karnımızı doyurmaya ilginç bi köfteciye uğradıktan ve en yakın seansa yetişemediğimizden gecenin bi vaktine kadar alışveriş merkezinin yemek katında bekledikten sonra gittiğimizde henüz kitabını okumamıştım. Bu yüzden de o filme girmeyi teklif eden ben olduğum için, beğenilmeyecek diye hafif bi kaygı hissediyordum. Gerçi kitabı hala okumadım! :) Ama New Moon'a da birlikte gittikten sonra, bizim için değerli bi yere sahip olmuş ki, dün fatoş bize "geleneksel sinema olayımız alacakaranlık filminin 3.sünü izlemeye ne dersiniz?" diye mesaj atınca, inanılmaz sevindim. Sonradan öğrendim ki, hasra da aynı ruh hali içersine girmiş!

Evet, serinin 3. filmi Eclipse 30 Haziran'da vizyona giriyor. Yine Bella'mız Edward ve Jacob arasında seçime zorlanıyor çünkü kasabada ilginç ölümler olmaya başlıyor. Ve bu seçimler kurtadamlarla vampirleri karşı karşıya getiriyor. Bi de kızıl saçlı korkunç bi vampir kız var, Bella'dan intikam almaya çalışan. Fragmanı izledim de şimdi, yine efektleri falan başarılı bence, baya heyecanlandırdı beni. İzledikten sonra ne düşünürüm, film esnasında ne kadar eğlenirim bilemem, başka bi yazıda kısaca not geçerim tabi ama şu sürekli kendini tekrar eden konuda bile inanılmaz eğleniyorum nedense. Gidelim bakalım haftaya, yine bol bol küfrederim Bella'ya. Edward neyse de, Jacob ne buluyor o kızda anlamıyorum. Gerçi saçlarını kestirmeseydi daha iyiydi o da. Kihkih tam ergen muhabbeti yaptım şu an ama sanırım bu filmde beni cezbeden de bu. Çocukluğuma dönmüş gibi seviniyorum izlerken :)

Fragmanlar tam burada. "It all begins ... With a choice"

30 Haziran'da görüşmek üzere! :)


Bunu dedi ( 4 ) kişi

Rekor Denemesi

İstanbul'da olmama rağmen, katılamadığım için çok üzüldüğüm bir etkinlik vardı geçenlerde. Düşün Taşın Derneği, Türkiye'deki kitap okuma oranını arttırmaya yönelik çalışmalar yapıyor son zamanlarda. 13 Haziran Pazar günü de, Ali Sami Yen'de "En Yüksek Katılımlı Kitap Okuma Etkinliği" gerçekleştirilecekti, ancak bunu biz tam o gün, saat 11.30 sularında, kahvaltı yaparken televizyondan öğrendik. Binlerce insan tribünlere oturmuş, ellerinde kitaplar.. Bir de Guinness ekibi çağrılmış :) ve etkinlikte okunan kitaplar, daha sonra, talepte bulunan ve ihtiyacı olan illere gönderilecekmiş. Daha önceden duymadığımız için üzülerek bekledik haberin sonunu.

Sonra ben şu yüksek lisans heyecanından rekor denemesinin sonucuna bakmayı unuttum. Bugün biraz rahatladım da, hemen küçük bir araştırma yaptım. Etkinliğe 14.517 kişi katılmış! Ancak 15.440 kişilik rekor kırılamamış. Neyse ki o rekor da Türkiye'ye ait! :) Bu etkinliğin 2014 yılına kadar tekrarlanması planlanıyor, umarım en azından birine katılabilirim. Hatta umarım, benim katıldığım sene kendi rekorumuzu kırarız! :)

900 kişi daha gidememiş yani, puh! :)


Bunu dedi ( 5 ) kişi

BBS Ayın Sanatçısı - Oi Va Voi

Oi Va Voi, gerçekten birçok müzik türünü harmanlayabilmiş, Londra çıkışlı bir grup. Öyle ki, Yahudi etnik müziğinden başlayıp elektronik müziğe geçiş yapan şarkıları mevcut! Grup, 1990'ların sonunda kurulmuş, kuruculardan bazıları ayrılmış, gruba yeni insanlar alınmış ama hala kalabalıklar. Ve bu sıralar hak ettikleri popülerliği yaşadıklarını düşünüyorum. Çünkü dinledikçe, garip bir şekilde, hem huzur hem enerji veren şarkılara sahipler. 2003'ten bu yana, 4 tane albüm çıkarmışlar ve isimleri sırasıyla şöyle: Digital Folklore, Laughter Through Tears, Oi Va Voi, Travelling the Face of the Globe.


2007'de, 2009'da ve bu sene olmak üzere 3 defa Türkiye'ye gelmişler. Hatta bu sene geldiklerinde, Şubat'ta, Ankara'ya da geldiler ama ne yazık ki, ben bu kadar derinlemesine dinlemiş değildim henüz bu grubu. Bir daha gelirlerse, ~ki bence gelirler!~ bu sefer kaçırmayacağım onları canlı dinleme şansını :) Çünkü duyduğuma göre, sahnede de enerjik ve sıcaklarmış.

Aslında, Oi Va Voi'u bu ayın sanatçısı olarak, bi istek üzerine seçtim. 6 senelik bir arkadaşımın, en sevdiği gruplardan bi tanesi olduğundan rica etti, ben de kırmadım tabi, 1 ay gecikmeli de olsa.. Bu yüzden, Yesterday's Mistakes herkese, ama en çok Deniz'e gelsin. Çok sevdiğini ve çok dinlediğini biliyorum :)



p.s : Grubun ismi yerel bir konuşma dilinde "Aman Tanrım!" anlamına geliyor :) Oi Va Voiiiiii!!


Bunu dedi ( 6 ) kişi