İyi ki Doğmuş BBS !


Fatoş'la yine sıcaktan bunaldığımız ve stajlarımızın da bitmesiyle yapacak bir şey bulamadığımız bir yaz, uzun zamandır kişisel olarak sürdürdüğümüz blog maceralarımızı ortak bi yerde toplamaya karar vermemizden bu yana tam bir sene geçmiş. İsim bulması, şablon seçmesi, hepsi ayrı zevkliydi de, açılışını kaçırdığıma çok üzülmüştüm. Eve bir girmiştim ki, çoktan yazılar yazılmış falan :) Ama ilk doğumgünü partisini kaçırmaya niyetim yok! Herkese bizden bir dilim pasta, hediyelerinizi kenara koyabilirsiniz! :p ve müzik başlamadan önce..

Bunca zamandır yanımızda olan herkese teşekkürler!

Nice mutlu yıllara BBS ! Doğumgünün kutlu olsun ! ;D


Bunu dedi ( 1 ) kişi

Sinestezi

Sinestezi, Latince bir terim ve "duyuların birleşmesi" anlamına geliyor. Beyinde, normalde olmayan öyle şeyler oluyor ki, bu olayın sonucunda kişi, renkleri duyabilir, sesleri görebilir hale geliyor, en basit örneklemeyle. Müzik dinlerken, gözlerinin önünde renk cümbüşü falan oluyor, anlatılanlara göre. Tabi ki, başka duyuların karmaşasından oluşan versiyonları da mevcut. Kulağa çok eğlenceli geliyor, "Sinestezik olmak istiyorum!" diye az dolaşmadım etrafta. Aynı olay, iki farklı duyuyla deneyimlendiği için, çok daha kalıcı bir anı olarak yer de ediyor hafızada; itiraf ediyorum, balık hafızalı biri olarak asıl ilgimi çeken de buydu! :p Oysa bu durum, sürekli çağrışımlar doğurduğundan, çok fazla dikkat dağınıklığına, içe çekilmeye neden olabiliyormuş. O yüzden vazgeçtim sinestezik olmaktan; ayların bana renkleri, isimlerin kokuları çağrıştırmasından...

Son zamanlarda çok popüler olmaya başlayan bir durum bu, kesinlikle bir hastalık değil ama ayrıcalık olduğunu da düşünmüyorum artık -dediğim gibi. Çokça araştırmalar yapılıyor hakkında, büyük sanatçıların da sinestezik olduğu varsayılıyor. Algılarındaki fazladan bir duyu, birnevi sağlama görevi görüyor, daha estetik olmalarına yardımcı oluyor çünkü. İşin komiğiyse, bu insanlar, doğuştan sahip oldukları bu sinestezik durumlarının, aslında başkalarında olmayan bir durum olduğunu genelde bilmiyor ve herkes müzik dinlerken renkler görüyormuş gibi düşünüyor. Oysa bazılarımız, değil renklerini görmek, bir notayı taklit edebilecek kulağa bile sahip değiliz! (bkz: yazar burada kendinden bahsediyor) :p

p.s : "Koskoca" psikologlar olarak biraz da bu konularda bi şeyler paylaşalım demiştik, aylar öncesinde... Bugüne kısmetmiş! :) Ben başlatayım da, devamı gelir nasıl olsaaa...


Bunu dedi ( 0 ) kişi

Bla Bla ..

Son zamanlarda BBS'yi terkettiğimiz için çok vicdan azabı çekiyorum.. Ama napalım, günlerimiz o kadar yoğun geçiyordu ki.. Bir yandan araştırma -aslında araştırma babında hiçbir şey yapmıyorduk ama bahanemizdi işte :p- bir yandan yüksek lisans başvuruları, artık okulu acilen terketmemiz gerektiğinden -mezun olduk ühüüü :( - ilişik kesme işlemleri, ve biraz olsun okuldaki son günlerimizi eğlenerek geçirme isteği, sonrası mezuniyet balosuydu, töreniydi derken, eve kendimizi zor attık inanın ki.. :)

Çok mutsuzum, mezun olmak çok üzücü gerçekten.. 5 yıl bir yere alışıp, bir anda 'git burdan' diyorlar.. Ben bunu kaldıramam ki amaaa.. En kötüsü de ne oldu biliyor musunuz? Bütün arkadaşlarımızı geride bıraktık :( Artık herkes kendi yolunda..

Zaman denen şeyle yuforikleşeceğim yakında..

Az kaldı, hissediyorum..

Edit Büdüt : Ben herkesi çooook özlediiimm amaaa !!


Bunu dedi ( 1 ) kişi