Sinestezi

Sinestezi, Latince bir terim ve "duyuların birleşmesi" anlamına geliyor. Beyinde, normalde olmayan öyle şeyler oluyor ki, bu olayın sonucunda kişi, renkleri duyabilir, sesleri görebilir hale geliyor, en basit örneklemeyle. Müzik dinlerken, gözlerinin önünde renk cümbüşü falan oluyor, anlatılanlara göre. Tabi ki, başka duyuların karmaşasından oluşan versiyonları da mevcut. Kulağa çok eğlenceli geliyor, "Sinestezik olmak istiyorum!" diye az dolaşmadım etrafta. Aynı olay, iki farklı duyuyla deneyimlendiği için, çok daha kalıcı bir anı olarak yer de ediyor hafızada; itiraf ediyorum, balık hafızalı biri olarak asıl ilgimi çeken de buydu! :p Oysa bu durum, sürekli çağrışımlar doğurduğundan, çok fazla dikkat dağınıklığına, içe çekilmeye neden olabiliyormuş. O yüzden vazgeçtim sinestezik olmaktan; ayların bana renkleri, isimlerin kokuları çağrıştırmasından...

Son zamanlarda çok popüler olmaya başlayan bir durum bu, kesinlikle bir hastalık değil ama ayrıcalık olduğunu da düşünmüyorum artık -dediğim gibi. Çokça araştırmalar yapılıyor hakkında, büyük sanatçıların da sinestezik olduğu varsayılıyor. Algılarındaki fazladan bir duyu, birnevi sağlama görevi görüyor, daha estetik olmalarına yardımcı oluyor çünkü. İşin komiğiyse, bu insanlar, doğuştan sahip oldukları bu sinestezik durumlarının, aslında başkalarında olmayan bir durum olduğunu genelde bilmiyor ve herkes müzik dinlerken renkler görüyormuş gibi düşünüyor. Oysa bazılarımız, değil renklerini görmek, bir notayı taklit edebilecek kulağa bile sahip değiliz! (bkz: yazar burada kendinden bahsediyor) :p

p.s : "Koskoca" psikologlar olarak biraz da bu konularda bi şeyler paylaşalım demiştik, aylar öncesinde... Bugüne kısmetmiş! :) Ben başlatayım da, devamı gelir nasıl olsaaa...


0 yorum: