Leyla ile Mecnun : Dizi Diyip Geçmeyin !


Bir şeyi çok sevdiğinizde, onu herkese anlatasınız gelir ya, size topu topu bir aydır izlediğim ve yeni bölümlerine daha dün yetiştiğim Leyla ile Mecnun'dan bahsetmek istiyorum o yüzden. Yalnız yazının bayağı ağır spoiler'lar içereceğinden eminim, o yüzden izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz :)

Konusundan çok kısaca bahsedecek olursam, aynı gün aynı hastanede dünyaya gelen biri kız, diğeri erkek iki bebek, hastanedeki yatak yetersizliğinden dolayı aynı yatağa yatırılır ve 25 yıl sonra... olaylar olaylar ! Aslında, 'bu diziyi güzel yapan ne?' diye sorsanız, konusu, en başta sayacağım şeyler arasında değildir. Gerçi 'bu dizinin konusu ne?' diye sorsanız, ona verecek cevap bulamayabilirim :) size asıl söyleyeceğim, bu dizinin çok samimi olduğu ama ben hala anlamıyorum, bu kadar absürd, hatta zaman zaman fantastik olan bir dizi, nasıl bu kadar hayatın içinden olmayı başarabiliyor? Yani, her zaman taksisini yokuştan vurdurmak durumunda kalan İskender'i, uzay mekiğini Jüpiter'e kadar vurdururken gördüğümde bile 'yok artık ! abarttılar' diyemiyorum.

Bir de İsmail abi var ya, ondan, herkes gibi, ben de hayatıma bir tane istiyorum. Senaristinin -yoksa yönetmeninin miydi acaba?- dediği gibi, hepsi çocuk gerçekten, ama bence en çocuk İsmail abi. O yüzden en çok onun üzülmesi insanın içine oturuyor. O yüzden en çok o bekliyor umutla. Ve tabi ki, 'o gemi bir gün gelecek' ! Haa ! Şekerpare de gelir umarım, hazır konu gelmekten açılmışken :) bir de öyle oynuyor ki bu insanlar, sanki Kireçburnu'na gitsem, gerçekten Erdal bakkalı ödediği TRT payına sinirlenirken, Kaan'ı komik videolara gülerken, dedeleri yatak savaşı yaparken, Metin amcayla Sevim teyzeyi önce planking yaparken, arkasından Yedikule Zindanları'nda kendi krallıklarını kurarken, Yavuz'u bir plan için bir şeyler çizerken, Sedef'i 'kotalı internet!' diye küfrederken, Şirin'i de yine salak salak trip atarken bulcam. Piii ! Hiç çekemiyorum o kızı.

Hıı ! Bir de gidenler vardı. Ben Leyla'yı seviyor olmama rağmen, yokluğunun pek hissedilmediğini düşünüyorum. Hatta aynı düşüncem, Pakize, Zeynep ve Arda için de geçerli. Tabii, bu benim yeniliğe açık kişiliğimden de kaynaklanıyor olabilir. Her neyse, sonuç olarak, dizi hala inanılamayacak kadar güzel bence :) daha önce bir dizi için böyle şeyler hissetmediğime eminim. Sonuç olarak, şu ekipten herhangi birini yolda görmek ve deliler gibi teşekkür etmek istiyorum

O zaman pek eğlenceli bi videoyla gideyim >> O Kıza Kadar ! 
Aaa ! Bir de şu var >> Cin Ali !

p.s : O değil de, kaç sene oldu, hala yazıları sonlandıramıyorum.


4 yorum:

Mesut KAYA dedi ki...

olmuş bu :D

beisa~ dedi ki...

tenkyu ! :D

Unknown dedi ki...

gereksizler kendi kendini imha etti galiba :)

beisa~ dedi ki...

Melis Birkan'ı diğer kızlardan, özellikle Sedef'ten daha gereksiz buluyorum ama, önce bi izlemek lazım. Birazdan belli olur, bakalım :)