Can Sıkıntısı Başa Bela

Bu arada, "ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler" listemdeki "eski msn kayıtları okumak" maddesinin altına, "uzun zamandır ilgilenemediğin bloga ardarda iki yazı yazmak" maddesini ekleyeceğimi belirterek başlıyorum.

Şimdi anlatacağım olayı bizzat yaşamış olmamama rağmen, kendim oradaymışçasına benimsedim diyebilirim.

Yer: Bir hastanenin çocuk psikiyatri bölümü.
Zaman: Bilmiyorum, uydurmayayım şimdi.
Kişiler: Birkaç psikolog, bir anne ve bir çocuk; yaşını bilmiyorum, cinsiyeti bence erkek. :p
Olay: Bir görüşme esnasında, çok fazla sıkılmaya başlayan çocuk, annesinin yanına gidip sürekli olarak "Anne, karnım ağrıyor.", "Anne, gidelim!", "Anne, başım dönüyor." gibi serzenişlerde bulunmaya başlamış. Bu esnada, anne çocuktan ayrı olarak özel görüşme için bir odaya alınmış ve biraz sonra, o odada bulunan arkadaşımın anlattığı üzere olaylar gelişmiş. Görüşmenin ortasında, kapı açılmış ve gerçekten çok sıkılan çocukcağız sormuş: "Anne, ben nereye kusayım?"

Bu içten serzeniş, o kadar ağzıma dolandı ki, her an "canım sıkıldı" demeyi unutabilirim, haberiniz olsun. :p

p.s : 10 Mayıs - psikologlar günüydü. Günümüz kutlu olsun, mutlu olsun! :)


2 yorum:

jakoobi dedi ki...

pff, anne ben nereye kusayım? :/

beisa~ dedi ki...

öf cidden ama. yiter ya!