Başucumda Müzik

"Eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.

Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın.' "

Kürşat Başar'ın ismine, kapak resmine ve yukarıdaki arka kapağına kanarak başladığım kitabı. Henüz bitiremedim ama şimdilik söyleyebileceğim tek şey şu ki:

"Erkekler, kadınları anlayamaz!" :)

Değişik bir tarz denemiş aslında, bir kadının ağzından bir kitap yazarak ama pek olmamış bence. Betimlediği dönemin güzel balo elbiselerinin içinde bile bir erkek silueti geliyor gözlerimin önüne :) Bu yüzden çok da ilerleyemiyorum, bazı yerlerde çok anlamlı cümleleri olsa da. Belki o cümleler sayesinde, sonunda 'Kesin okuyun!' derim. Fatoş'un deyimiyle, bu yazımı edit'leyip büdüt'lerim. Şimdilik başka bi şey yok; bu kadar.

:)

p.s: Bir de bu kitapta çok felsefi (!) sözler söylerken kurulan, 'Aslında insanlar da ... değil midir ki biz de hep ... sanırız?' şeklindeki, devrik soru cümlelerinden bolca var. Aklıma geldi, tutamadım kendimi. Agresifliğim üstümde, kurmayın öyle cümleler!



4 yorum:

fatoş' dedi ki...

"Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın."

:)

o devrik soru cümlesine bittim :p
gerçekten :D

beisa~ dedi ki...

evet, beni de bitirio o cümleler :p oku sen de bi...

ne çok var bilsen :d

Madam de la Red dedi ki...

daha geçen elime geçti, dedimki sonra okuyayım:))

beisa~ dedi ki...

çok etkilemek istemem, bi dene bence okumayı :)